BLOG
16 Ocak 2020 Perşembe

Yöneticilerin, çalışanlarını tükenmişlik sendromundan koruma yolları!

Yöneticilerin, çalışanlarını tükenmişlik sendromundan koruma yolları!

Hayatlarımıza Muhteşem Süleyman dizisindeki Hürrem’in ‘Yeter bana bu kadar çalışmak, hiçbir şey yapasım kalmadı, haydi ben gidiyorum!’ demesi ile bir anda giren tükenmişlik sendromu, bugün o kadar yaygın bir kavram haline geldi ki; pekçok yöneticinin yapılacaklar listesinin baş köşesinde yerini aldı.

İş yaşam dengesini korumak adına ilgilenilmesi gereken en önemli durumlardan biri olan bu tükenmişlik sendromu ya da ingilizce halleri ile ‘burnout oldum!’, ‘Bu kadar overwhelm’e gelemem ben!’ terimlerini Dünya Sağlık Örgütü de listesine almış. Fiziksel ve duygusal açıdan zayıf düşmek olarak konuyu ele alan örgüt, konuyu bir hastalık sınıfına sokuyor.  İş dünyası içinse, bu durumu iş ortamından kaynaklı kronik bir stres olarak tanımlayabiliriz. Çözüm bulunmazsa, kişinin önce kendi üzerinde, ardından da ofis ortamında ve kurum kültüründe çok ciddi sonuçlar doğurabileceğini söyleyebiliriz.

İş dünyası için burdaki sıkıntı şu ki, wellbeing de dediğimiz ve içine zihinsel sağlığı da alan bu durum, üretimin ve yaratıcılığın artması ile her zaman doğru orantılı ilerleyemiyor. Peki bu durum nasıl ele alınmalı, hem verimliliği yüksekte tutup hem de kişilerin stres seviyelerini korumalarına mevcut yöneticileri nasıl destek olabilir?

İşte birkaç öneri:

Uzaktan çalışma yine karşımızda!

Özellikle büyük şehirlerde, işe gidip gelirken yaşanılanlar, kişinin kaygı derecesini ister istemez artırıyor, buna bir de fiziksel yorgunluk ekleniyor. Yol, yemek ve giyim masrafları gibi harcamalardan da kişiyi kurtaran uzaktan çalışmanın kişileri rahatlattığı sayısal verilerle de desteklenmiş. 2019 yılında Human Resources Today’in yaptığı bir araştırmaya göre, uzaktan çalışanların %40’ı daha çok terfi alıyor. Bu durum da aslında çok fazla şeyi açıklıyor. Haftada bir ya da birkaç gün evden çalışma imkanı, çalışma saatlerinin bireysel olarak ayarlanabileceği programlar, kişiler için oldukça rahatlatıcı uygulamalar.

Gerçekçi hedefler!

Birçok güncel araştırma gösteriyor ki, gerçekleştirebileceği hedeflere sahip çalışanlar, çok daha verimli çalışıyor ve hedeflerini başardıkça çalıştıkları şirketlerine daha da çok bağlanıyorlar. Hedefler ve performanslar konusunda net olmak, çıkan sonuçları birlikte incelemek, nasıl olduğunu ya da neden olamadığını anlık olarak konuşmak ve açık iletişimi hiç bırakmamak, tükenmişlik sendromunun en sağlam düşmanlarından!

Destekleyin, iletişim kurun, adil olun!

Çalışanlar kurumlarından değil, kötü yöneticilerinden ayrılırlar iddiası tek başına yeterli olmasa da, çalışan & yönetici arasındaki ilişkinin kalitesi, bağlılığı ve mutluluğu oluşturan en önemli faktörlerden biri.

Karşılıklı güven üzerinden inşa edilmiş sağlam ilişkiler, iş ortamındaki tükenmişlik sendromu riskini azaltacak en güçlü etkenlerden biri. Hata da yapılsa arkalarında duracağını bildikleri yöneticiler ile iş hayatına devam eden çalışanlar, kendilerini çok daha güvenli ve iyi hissediyor. Bunun tam tersinde, güvenmedikleri ve kendilerine adil davranılmadığını düşündükleri bir çalışma ortamında kişiler, ‘burnout’ dediğimiz kavrama daha çok yakalanıyor.

Özetle, kim korkar tükenmiş tükenmişlik sendromundan (şayet yöneticisi ile sağlam bir ilişkisi varsa) !

the 4C1H team

 




Blog Yazıları

İletişim

Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi

No:399/B K:1 D:1

Kadıköy/İstanbul

 

Formu doldurarak veya
hello@4c1h.com email adresi ile bize ulaşabilirsiniz.




    LinkedIn’de takip et     Youtube'da takip et     Instagram'da takip et
up