Geçtiğimiz hafta başladığımız 2020’nin 10 İnsan Kaynakları Kehaneti’nin ikinci ve son kısmına bugün hızlı bir göz atıyoruz!
Eylül ayında hazırladığımız ve yayınladığımız Çalışan Deneyimi Trendleri 2020 ile de oldukça yüksek benzerlikler gösteren kehanetlerin diğer 5’lisine gelin birlikte bakalım!
1. Etkili ve doğru iletişim her şeydir!
Her geçen gün şirketler, daha esnek, çevik bir kültürü benimsiyor. Çalışanlar arasındaki fiziki mesafeler artıyor, ister ofis ortamından ister evden ya da bambaşka bir ülkeden bir araya gelinerek projeler üretilebiliyor. Bu durum artık çağımızın normali haline gelmiş durumda. Mesafeleri azaltan ve takım olma kültürünü daha da artıran bu yeni çalışma yöntemi sayesinde şirket içindeki hiyerarşiler de zamanla şekil değiştiriyor. Hal böyle olunca, şirket yönetimi kültürüne dair alıştığımız her şey birer birer yok oluyor, ki görünen de 2020’de bu durumun daha da artacağı. Bu noktada etkili ve doğru iletişim methodları birçok şirketin başarısını ve kültürünü doğrudan etkileyecek! Onboarding süreçlerini nasıl ele aldığınız, yüksek performans gösteren ekip üyelerini nasıl ödüllendirdiğiniz ve bunu içeriye nasıl duyuracağınız gibi hem tekli hem çoklu iletişim methodlarını 2020’de gözden geçirmek şart!
2. ’Wellbeing’ konseptini daha sık duymaya hazır olun!
Çalışan Deneyimi Trendleri 2020’de bahsettiğimiz ve fiziksel, zihinsel, finansal, sosyal boyutları ile ele alınması gerektiğini vurguladığımız wellbeing konsepti 2020’de en sıkı dönemini yaşayacak gibi duruyor. Stres yönetimi ile baş etmekte zorluk çeken çalışanlara ulaşacaklar doğru methodların yolu, etkili iletişim ile wellbeing çözümlerinden geçiyor. Unilever’in CHRO’su Leena Nair’in bir beyanına göre çalışanların bütünsel sağlığına kişi başı 1 dolarlık yatırım yapılmış ve 2,5 dolarlık bir dönüş sağlanmış! Bu da gösteriyor ki, çalışan sağlığına yapılan her yatırım, aslında şirkete de bir yatırım.
3. Açılın, Z kuşağı geliyor!
Y kuşağının ihityaçlarını anlamak, isteklerini karşılamak konusunda yeni yeni yol alınmışken, artık Z kuşağı için de benzer hazırlıklar yapılmaya başlanmalı. 2020’de 7,7 milyarlık insan nüfusunun 2,4 milyarını 1995-2000 yılları arasında doğmuş Z kuşağı oluşturacak. Trend raporunda da belirttiğimiz gibi, anlamlı işler yapmak, esnek çalışma saatleri, kişisel alanlar, çeşitlilik ve sosyal sorumluluk bilinci yükek bir kurumun peşinde koşan Z kuşağını iş hayatında doyuma ulaştırmak için kolları sıvamak gerek!
4. Hikayenin gücü!
Markalar ve tüketiciler arasındaki bağın bir benzerini, markalar yine çalışanlarıyla kuruyor. Bunu yaparken de aynı dış tüketiciye ulaştığı gibi bir vaatte bulunmak bunu da bir hikaye ile sunmak, işveren markasının sahiplenilmesini güçlendiriyor. Kurumlara özel kişiselleştirilmiş, başka markalar tarafından çoklanamayan hikaye kurguları, 2020’nin en gözde konularından biri olacak!
5. İnsan Kaynakları, kendini sürekli güncelde tutmalı!
Bu kadar hızlı değişen beklentiler ve heyecanların olduğu bir dönemde, İnsan Kaynakları’nın rolü oldukça büyük. Daha dijital, daha çevik ve daha data kaynaklı bir yapıya dönüşmesinin yanı sıra, insan odaklı olmayı, insani duygulara ve düşüncelere sürekli olarak hizmet etmesi gerektiğini unutmayan takımlar 2020’de başarılı olacak. Üst yönetimlerden ve çalışanlardan gelen beklentileri doğru bir potada eritmek, empati yapabilmek ve kalbe dokunan iletişimlere imza atmak için, İnsan Kaynakları ekiplerinin kendisini sürekli güncelde tutması şart diyebiliriz.
the 4C1H team
Birçok kişinin ve farklı kültürlerin bir arada olduğu çalışma ortamı içinde herkesin aynı şeye inandığı bir ahlak anlayışı yaratabilmek mümkün mü? Evet mümkün! Yazdığımız adımlarla etik bir kültür anlayışı yaratarak…
Uzaktan çalışma disiplini, çalışan deneyimi penceresinde çok yeni bakış açıları kazandırdı. Artık yapılması gerekenler, üzerine düşünülmesi gerekenler çok daha farklı. Bu durumun hem artıları hem eksileri var. Birçok araştırmadan çıkan verileri derledik.
Uzaktan çalışmanın hayatımıza girmesi ile artık bırakmamız gereken alışkanlara bir göz atalım!
Dünya Değerler Günü'nde değerinizi fark edin!
“Az çoktur” yani daha bilinen haliyle “Less is more” tabiri, genellikle mimaride, artık indirgenemeyecek kadar güzel bir şey yaratmak anlamına geliyor. Bu elbette günümüzde bir yaşam tarzı halini aldı ve bu sözden öğreneceğimiz çok şey var!
Uzaktan çalışma kültürü hayatımıza iyice yerleşmişken ve koltuğundan ayrılmaya pek de niyeti yokken, iş dünyasındaki dijital varlığımızı daha görgülü ve saygılı hale getirmek için birkaç ayrıntıyı sizlerle paylaşmak istedik.
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
You may contact us via hello@4c1h.com
or by filling the form below: