Sosyal medya, bugün kurumların da kendilerini ifade etmek ve yetenekleri çekmek için sıkça kullandıkları bir platform.
Bugün birçok marka kariyer hesapları oluşturarak Linkedin, Instagram ve zaman zaman Twitter’da bulunmak için oldukça heyecanlı.
Sosyal medyada olmak, doğru hedef kitle ile kendi takipçilerimizi yaratmak, sesimizi bulmak ve paylaşmak bireylerin olduğu kadar elbette kurumların da hakkı. Fakat tüm markaların, dışarıya açılan bir pencere olarak kariyer hesaplarını açarken & kullanırken öncelikle içeriyi düşünmeyi atlamamaları gerekiyor.
Kariyer hesabı talebi ile bizimle buluşan iş ortaklarımıza her zaman ilk söylediğimiz bir şeydir: ‘Önce içeride çalışanın ihtiyacına yönelik doğru projeler yapalım, çalışan bağlılığını artıralım. Ardından bunları dışarıda duyurmaya başlayalım.’
Aksi takdirde paylaştıklarımız bir ilüzyondan ileriye gidemeyecek. Sadece içerik üretmiş olmak için, dışarıdaki yeteneği çekmek için bir adım atmış olacağız. Bu durum, gerçekleri yansıtmadığı için hem mevcut çalışanın bağlılığını olumsuz anlamda etkileyecek hem de bu ilüzyondan etkilenerek işe başlayan adayın uzun vadede hedeflerini yeniden düşünmesine yol açacak ve şirket aidiyetini düşürecek.
Bu sebeple önce içeride “bol beğeni alacak ve takipçi kazanacak” projeler yapıp bunları sosyal medyaya aktarmak her zaman daha doğru, daha gerçek ve daha anlamlıdır.
‘Ayna ayna söyle bana! Var mı benden güzeli bu dünyada!’ cümlesi ve bize sadece istediklerimizi söyleyen aynalar masallarda kalmadı. Stratejik planlamalar yapmadan attığımız adımlarla açtığımız kariyer hesapları, bu masalları bugün de gerçeğe taşıyabilir. Ve tıpkı o masallardaki gibi, bizi yalan bir dünyanın içine hapsedebilir.
Merve Arasıl
Partner & Çalışan Deneyimi Direktörü
Birçok kişinin ve farklı kültürlerin bir arada olduğu çalışma ortamı içinde herkesin aynı şeye inandığı bir ahlak anlayışı yaratabilmek mümkün mü? Evet mümkün! Yazdığımız adımlarla etik bir kültür anlayışı yaratarak…
Uzaktan çalışma disiplini, çalışan deneyimi penceresinde çok yeni bakış açıları kazandırdı. Artık yapılması gerekenler, üzerine düşünülmesi gerekenler çok daha farklı. Bu durumun hem artıları hem eksileri var. Birçok araştırmadan çıkan verileri derledik.
Uzaktan çalışmanın hayatımıza girmesi ile artık bırakmamız gereken alışkanlara bir göz atalım!
Dünya Değerler Günü'nde değerinizi fark edin!
“Az çoktur” yani daha bilinen haliyle “Less is more” tabiri, genellikle mimaride, artık indirgenemeyecek kadar güzel bir şey yaratmak anlamına geliyor. Bu elbette günümüzde bir yaşam tarzı halini aldı ve bu sözden öğreneceğimiz çok şey var!
Uzaktan çalışma kültürü hayatımıza iyice yerleşmişken ve koltuğundan ayrılmaya pek de niyeti yokken, iş dünyasındaki dijital varlığımızı daha görgülü ve saygılı hale getirmek için birkaç ayrıntıyı sizlerle paylaşmak istedik.
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
You may contact us via hello@4c1h.com
or by filling the form below: