“Az çoktur” yani daha bilinen haliyle “Less is more” tabiri, genellikle mimaride, artık indirgenemeyecek kadar güzel bir şey yaratmak anlamına geliyor. Bu elbette günümüzde bir yaşam tarzı halini aldı ve bu sözden öğreneceğimiz çok şey var!
Bu tanımlama, çıkış noktası olarak demin söylediğimiz gibi mimari alanından besleniyor ve ne kadar aza indirgenirse o kadar fazla iyi etki yaratmak anlamına geliyor.
Organizasyonlarda ise durum maalesef tam tersi. Organizasyon yapısı ne kadar karışıksa o kadar iyidir şeklinde bir anlayış söz konusu. Böylelikle kimse neyin ne anlama geldiğini kolay kolay algılayamıyor ve bir kısır döngü içinde ne yaptığını bilmeden kayboluyor.
Genelde küçük çaplı şirketlerin zamanla bürokratik yapıya dönüşme kaygısı üzerinde durulsa da bu aslında bir önyargı. Çünkü düşünce şeklimiz bir şeyleri azaltmaktansa eklemenin daha kolay olduğu yanılgısında. Sanki şirketler büyüdükçe ve çalışan sayısı arttıkça kimin ne yaptığının belli olmadığı bir yapıya bürünmek yazılı olmayan bir kural gibi görülmekte. Bunun kökeni, Sanayi Devrimi’ne kadar uzanır mı ve suçlu düşünce adamları mı? Yoksa, iş yapış şekillerini daha da karmaşık şekilde ifade eden yöneticiler ve danışmanlar mı buna sebep olmakta? Veya işleri daha karışık ve karmaşık hale getirmenin bizi daha zeki göstereceği önyargısına mı sahibiz?
Bizler, bizim gibi işin geleceğini düşünenler ise bu sistemi yıkmanın peşinde.
Sadeliğin güzelliğini yeniden yakalayabileceğimizi biliyoruz. Çünkü biliyoruz ki çevik işgücü sayesinde aynı işi çok daha az sayıda insanla, daha kısa sürede yapabiliyoruz. Bu bir hayal değil ve bu gelecek çok da uzak değil. Fakat biliyoruz ki işleri karışık hale getirmek, sadeleştirmekten daha kolay. Uzak kalmaya çalıştığımız bakış açısı ise işte bu! İşin geleceğinde sadelik hep bizimle olacak!
İş yaşamında sadelik ve öze dönme kavramlarını işleyeceğimiz FOW.Summit, İşin Geleceği Zirvesi ise 10-11 Kasım’da sizlerle olacak!
Siz de gelin, hep beraber bildiklerimizi unutup başlangıç noktasından yeniden başlayalım!
Kayıt için tıklayın!
https://hopin.to/events/fow-summit-unlearn-back-to-basics
Bu yazıda https://corporate-rebels.com/mies-van-der-rohe/ yazısından yararlanılmıştır.
Picasso bir restoranda otururken bir adam onu tanır ve yanına gelerek uzattığı peçeteye bir şeyler çizmesini rica eder. Picasso adamı kırmaz ve cebinden çıkardığı kurşun kalemiyle kara kalem bir çizim yapar. Birkaç çizgiyle tam bir Picasso eseri olan bir
Her fırsatta söylediğimiz bir şey var: Çalışan deneyimi atıştırmalıkların, etkinliklerin ve hediyelerin çok daha ötesinde! Bu gibi jestler ancak çalışanı anlayan, ihtiyaçlarının farkına varan, yanıt veren, anlam bulduran bir deneyimin içinde değer kazanab
İzleyenleriniz var mı bilmiyorum ‘’Aaahh Belinda", 37 yıl sonra Netflix ekranlarında tekrar seyirciyle buluştu ve beni kendi dünyasının içine çekti!
Uçuş görevlilerinin sürekli rehberlik sağlayarak ve empati göstererek, bazen endişeli olabilecek durumları daha rahat hale getirmeleri, yolcuların ihtiyaçlarına cevap vermeleri, çalışma ortamındaki liderlerin de ekip arkadaşları için çaba göstermelerini h
Evden çalışmanın avantajlarını tatmış bir kitleyi haftada 3 gün ofise getirirken daha çok “bir arada”lığın gücünden yararlanmak, kurum kültürünü bu anlamda beslemek gerekir.
Procrastination veya dilimizde sıklıkla “hastalık” kelimesi ile beraber kullanılan erteleme davranışı, kişinin işlerini bilinçli bir şekilde geciktirmesini tanımlar. Fakat, kulağa inandırıcı gelmese de ertelemenin şaşırtıcı faydaları da olabilir!
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
Formu doldurarak veya
hello@4c1h.com email adresi ile bize ulaşabilirsiniz.