1980’lerde başlayan, son 10 yılda ise giderek yükselişe geçen, globalde ‘knowledge workers’, dilimizde ‘bilgi işçileri’ olarak çevrilebilecek bir akım, giderek daha görünür oluyor.
1991'de Amerikalı ekonomist, profesör, yazar ve politik yorumcu Robert Reich tarafından 'parmakları mouse üzerinde, düşünceleri uzayda olan' şeklinde tanımlanmış bilgi işçileri. Bugünse, günlük rutinlerinin dışına çıkmak, yaratıcılıklarını konuşturmak, yeni neler yapılabilir diye araştırmak ve kendilerini sürekli olarak geliştirmek, kısacası ‘yaşamını düşünmek’ isteyen beyaz yakalı çalışanlar için kullanılan bir tabir. Üstelik bilgi işçilerinin sayısı giderek artıyor.
Yükselen bu trendin gerisinde kalmamak ve çalışan isteklerine doğru yanıtlar verebilmek için bu kişileri yönetmek yerine onların büyümesine izin vermek en doğru seçimlerden biri olacaktır.
Bakalım bilgi işçilerinin gelişimine ne yaparak destek olabilirsiniz?
İşte size yol gösteceğini düşündüğümüz birkaç adım...
Yaratıcılıklarını kullanmalarına izin verin!
İstekli bir çalışanın, şirketine küsmesi en istenmeyen durumlardan biridir. Bunun önüne geçmek için, kişiye yeni alanlara girmesi için ona fırsat vermekten, yeni deneyimler kazanması için kendisini teşvik etmekten kaçınmayın. Özgür alanlar ve seçim şansı bırakılan kişilerden çıkacak fikirler de oldukça yaratıcı ve şirketi de besleyici olacaktır.
Performans görüşmelerine önem verin!
Performans görüşmelerinin, çalışanların değil de işverenlerin yararına olduğunu savunan yaygın inanışı bozmak ve çalışanların kalbine dokunmak oldukça önemli. Çalışanlar, bu gibi görüşmelerde bir karne ile karşılaşmaktansa, daha özel ve birebirde gerçekleştirilecek görüşmelerde gerçek bir iletişim kurmak istiyorlar. Çalışanların ne düşündüğüne, ne planladığına önem veren ve bunu dinleyerek aksiyon planları hazırlayan kurumlar, önümüzdeki yıllarda ön sıralara geçecek.
Hedefler, en önemli rehberiniz olmalı!
Çalışanlar ve yöneticiler arasındaki ilişkilerde ve iş süreçlerinde, hedeflerin net çizilmesi, çalışanların zaman planlamalarını buna göre yapmaları, iç motivasyon açısından oldukça önemli. Somut, sürdürülebilir ve mantıklı hedefler ile karşılaşan çalışanlar, kendilerini geliştirecek konuları daha rahat bulabileceklerdir.
Takım ruhuna önem verin!
Her yönetici, çalışanlarının, otonom, kendi kararlarını verebilen ve inisiyatif alabilen bireyler olmalarını desteklerken, ekipler içindeki takım ruhunu da desteklemeye önem vermeli. Tek bir lider altında yollarını bulmaktansa, ekip ruhu ile ilerleyen ve herkesin birbirinden beslenebildiği bir ortam yaratmak oldukça kıymetli.
Çalışan gelişimine yatırım, şirkete yatırım!
Bir araştırmaya göre, çalışanların %94’ü, eğer şirketi kişisel gelişimine yatırım yaparsa, oraya karşı kendini daha sadık hissettiğini söylüyor. Yaratıcılığı ve ifade özgürlüğünü destekleyen şirketlerde hem mali büyüme hem de çalışan bağlılığı doğru orantılı olarak artıyor.
Özetle, günümüzün beyaz yakalı çalışanlarının çoğu, sınırları zorlamak, kıymetli hissetmek, hatalardan öğrenmek ve takdir edilmek istiyor.
Yönetilen değil, geliştirilen çalışanlar olarak ele alınmak istiyorlar.
the 4C1H team
Bu metinde deneyim sözcüğünün çeşitli karşılıkları üzerinde durarak bilgilerimi tazelemek istiyorum. Tıpkı yeni bir sözcük türetmek için ölü dillere dönerek oradan kök almak gibi, deneyim sözcüğünün çeşitli disiplinlerdeki anlamlarına bakarak yeni fikirle
Felaketi bire bir yaşayanlar oldukça zor bir dönemden geçerken, uzaktan takip eden bizler de ikincil travma sahibi olduk. Hepimiz çalışırken bile haberleri dinliyor, depremzedelerin acılarına ortak olmaya çalışıyoruz. Peki bu süreçte, ikincil travmaya sa
Bu ay okuduğum bir makale* beni kurumsal nezaket kavramını düşünmeye sevk etti. Kurumsal nezaket, bir kurum içerisindeki çalışanların, liderlerin kendi ekip arkadaşlarıyla, müşterileriyle, tedarikçileriyle iletişim kurarken bunu saygı, empati ve nezaket ç
Geçtiğimiz hafta bir müşterimiz ile yaptığımız toplantıda, üzerinde sonradan da epey düşündüğüm bir soru geldi: ‘Bu kadar yüksek enflasyonun, rekabetin olduğu bir ortamda ben değerler iletişimi ile çalışanların gözündeki inandırıcılığımı nasıl sağlarım, o
Bu blogda bugüne kadar pek çok psikolojik ve hatta edebi olguyu çalışan deneyimiyle ilişkilendirdik. Çalışma hayatı doğası gereği birçok farklı alandan öğeleri içinde barındırıyor ve biz de onu bu öğelerle açıklayabiliyor, anlamlı hale getirebiliyoruz. Bu
2022’yi iyisiyle kötüsüyle geride bıraktık. Ülke gündemi bir yana benim için yeniliklerle dolu bir seneydi. Bu yeniliklerden biri de 4C1H ile başlayan yolculuğum oldu. Temposu yüksek, keyifli ve bir o kadar da öğretici bir yıl geçirdim. Peki neler mi öğre
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
Formu doldurarak veya
hello@4c1h.com email adresi ile bize ulaşabilirsiniz.