Dünyada başlayan bu salgınla birlikte hop düzenlerimiz değişti!
Birçoğumuz haftalardır evlerimizden çalışıyoruz… Değişen farklı farklı duygu durumları ve gelecek kaygısı eşliğinde elbette!
Adapte olduk, yok ofisi özledik, yok kaygılar bastı, yok huzurumuz kaçtı, dur bakiyim iyiyim galiba diye diye günler günleri kovalıyor. İyi ya da kötü, bu yeni hayatımızın da bir rutini, alışkanlıkları var artık.
En başından beri söylediğimiz gibi, bu dönemlerde liderlere çok büyük görevler düşüyor. Ekip arkadaşlarının ruh hallerini yüksekte tutmak, kaygılarını azaltmak için sürekli olarak iletişimde kalmak şart. Evlerdeki yeni düzeni, izolasyonun sessizliğindeki sesleri dinlememiz gerekiyor.
İşte, liderlere birkaç ufak tavsiye!
Bir soruyla başlar her şey! Nasılsın?
Ekip ile birebir toplantılar, sohbet saatleri yapabilir ve adaptasyon sürecinin nasıl geçtiğini öğrenebilirsiniz. Bu süreçte en temel soru, bireyin nasıl hissettiğidir. Sorun haydi, çok basit! “Nasılsın?”
Yeni oluşturdukları düzenin nasıl olduğu, çalışanın şu an evde nasıl hissettiği, odaklanmakta sorun yaşayıp yaşamadığı, adapte olabilmesi için gerekli koşulları sağlayabilecek bir ortamının olup olmadığının bilgisine bu sayede ulaşabilirsiniz.
Eh, haliyle birbirimize bağlıyız.
Ekip arkadaşınızın evde tek yaşayıp yaşamadığını öğrenebilirseniz belki de zamanını nasıl ayarladığını anlamış olursunuz. Zamansal olarak daha esnek olan, olmak isteyen çalışma arkadaşların olabilir. Bu durumun nedenini fark etmek için kısa ama etkili bir iletişim dili işe yarayacaktır.
Evde çocuğu, annesi-babası, evcil hayvanı olan çalışma arkadaşlarınız olabilir. İşin eve taşındığı şu dönemde sorumluluk sadece işle sınırlı olamayabiliyor. Evden eğitim gören çocukların ders saatleri, evcil dostun ihtiyaçları derken zaman içinde on parçaya bölünüyoruz. Bütün bu durumların onu nasıl etkilediğine kulak kabartın. Anlatabilmesi için yargılayıcı dili değil, dinleyen kulaklarınızı açın.
Robot değiliz ya, biz de insanız yahu!
Toplantı sırasında oluşabilecek seslere, internet kesintilerine, geç gelebilecek cevaplara daha esnek yaklaşmayı araştırabilirsiniz. Tabii ki hep geç gelen cevapları göz ardı et demek değil bu. Ancak, bir çalışanın mekanik bir şekilde masa başından ayrılmamasını beklemeyebilirsiniz. Sonuçta bahsettiğimiz gibi evdeyiz, sorumluluklar birlikte ve çeşitli. Eh, oluşan aksiliklere karşılıklı çözüm odaklı yaklaşmayı deneyebilirsiniz, değil mi?
İşimi yapar, evime kaçarım...
Evde olduğu için nasılsa vakti var diye düşünüp mesai saatleri dışında, çalışanlara iş yüklemeyin. Evde ayrı bir düzeni olan ekip arkadaşınızın çalışma saatleri ve kendine ayıracağı zamanın ikisi de çok özel ve değerli. Bunu göz ardı etmeden ona yaklaşabilir ve iş saati dışında çalışıyorsa kendisine zaman ayırmak konusunda onları motive edebilirsin.
Neler oluyor hayatta?
Neler yok ki? İşte ekip olarak motivasyonunuzu yükseltecek öneriler… Yan yana yapmasanız bile birlikte yapabileceğiniz aktiviteler olabilir. Bu bir film önerisi olabilir ya da belirleyip izlediğiniz bir film sohbeti için buluşma olabilir. Canlı yayında konser izlemek, takip edilecek siteler, gezilecek online müzeler, yeni hobi denemeleri, aile aktiviteleri… Bütün bunları video, fotoğraf, hashtagler ile paylaşmak… İşte böyle birlikte haberdar olarak ve bu bilgileri birbirinizle ya da online paylaşıp üstüne görüntülü sohbetler ederek sosyalleşmekten geri kalmayabilirsiniz!
Haberleşmek, dinlemek ve duymak… Takım olarak paylaşımlarınıza, birbirinizin ihtiyaçlarına değer vermek, bu zor günlerde iletişimi güçlendirir aynı zamanda verimi de artırır. Paylaşarak her şey mümkün!
the 4C1H team
Bu metinde deneyim sözcüğünün çeşitli karşılıkları üzerinde durarak bilgilerimi tazelemek istiyorum. Tıpkı yeni bir sözcük türetmek için ölü dillere dönerek oradan kök almak gibi, deneyim sözcüğünün çeşitli disiplinlerdeki anlamlarına bakarak yeni fikirle
Felaketi bire bir yaşayanlar oldukça zor bir dönemden geçerken, uzaktan takip eden bizler de ikincil travma sahibi olduk. Hepimiz çalışırken bile haberleri dinliyor, depremzedelerin acılarına ortak olmaya çalışıyoruz. Peki bu süreçte, ikincil travmaya sa
Bu ay okuduğum bir makale* beni kurumsal nezaket kavramını düşünmeye sevk etti. Kurumsal nezaket, bir kurum içerisindeki çalışanların, liderlerin kendi ekip arkadaşlarıyla, müşterileriyle, tedarikçileriyle iletişim kurarken bunu saygı, empati ve nezaket ç
Geçtiğimiz hafta bir müşterimiz ile yaptığımız toplantıda, üzerinde sonradan da epey düşündüğüm bir soru geldi: ‘Bu kadar yüksek enflasyonun, rekabetin olduğu bir ortamda ben değerler iletişimi ile çalışanların gözündeki inandırıcılığımı nasıl sağlarım, o
Bu blogda bugüne kadar pek çok psikolojik ve hatta edebi olguyu çalışan deneyimiyle ilişkilendirdik. Çalışma hayatı doğası gereği birçok farklı alandan öğeleri içinde barındırıyor ve biz de onu bu öğelerle açıklayabiliyor, anlamlı hale getirebiliyoruz. Bu
2022’yi iyisiyle kötüsüyle geride bıraktık. Ülke gündemi bir yana benim için yeniliklerle dolu bir seneydi. Bu yeniliklerden biri de 4C1H ile başlayan yolculuğum oldu. Temposu yüksek, keyifli ve bir o kadar da öğretici bir yıl geçirdim. Peki neler mi öğre
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
Formu doldurarak veya
hello@4c1h.com email adresi ile bize ulaşabilirsiniz.