Konuk yazarımız Fuat Yalçın 1972 yılında İstanbul Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra 1977 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi’nden makine mühendisi olarak mezun oldu. 1980 yılında Liverpool Üniversitesi’nden Master derecesi aldı. 25 yılı aşkın bir süre özel sektörde yöneticilik yaptıktan sonra şu anda ERIKSSON & Associates Türkiye temsilciliğini yürütmekte ve Yönetim Danışmanı olarak çalışmaktadır. Fuat Bey yazmayı, gezmeyi ve insanlara fayda sağlamayı seviyor. Yazısının sizlere de fayda sağlayacağına inanıyoruz.
BU FİLMİN YÖNETMENİ SİZSİNİZ
Liderlik denince insanın aklına hep bir grup insanın başında bulunan kişi geliyor öncelikle. Bu konuda araştırma yapanların bir kısmı da uzun zaman önceleri liderliğin konumla ilgili özelliklerini düşünerek hareket etmişler ve tanımlarını öyle yapmışlar. Ama bir grubun başında olmayan buna rağmen liderlik özelliklerini davranış olarak hayata geçiren insanları nasıl adlandıracağız? Stephen Covey “Organizasyonel Liderlik” kavramının temelinde bireysel liderliğin yattığını belirtiyor. Liderlik piramidinin birinci seviyesinde bulunan bireysel liderliğin temelini ise “güvenilir insan olmak” olarak açıklıyor. Güvenilir insanlar, bu tutumlarını sürdürerek işleri sonuca götürmek üzere eyleme geçtikleri zaman bireysel liderliği sağlamış olur. İnsanları kolaylıkla ikna ederler, onlara esin verirler, onları peşlerinden sürüklerler. Bunu yaparken ne otorite güçleri vardır ne bir ekibin başındadırlar ne de kendilerine kaynak sağlayan amirleri vardır.
Gerçek bir hayat hikâyesi olan Erin Brockovich filmi, bireysel liderliğin zor inanılır ama güçlü bir örneğidir. Boşanmış, mali zorluklar çeken, üç çocuklu ve bir tahsili olmayan kadın önce kendisine bir iş yaratarak (bularak yerine kullandım) bir avukatlık bürosuna asistan olarak girer. Burada ne iş yapacağı bile belli değildir. Ama okuduğu dosyalardan bulduğu ipuçlarıyla, dev bir şirketin umursamaz tavrı ve hatası sonucu, çevreyi kirlettiğini ve yöre halkının derin acılar çektiğini bulur ve üstüne gider. Gerçekten inanılması zor işler başarır ve bu dev şirketi tazminat ödemeye mahkûm eder. Görmediyseniz mutlaka görün bu filmi. Yalnız güzel bir zaman geçirmek için değil, bireysel liderliğin nasıl olabileceğini anlamak ve hatta anlatmak için görün bu filmi. Şimdi veya filmi seyrettikten sonra çevrenizdeki insanlara bakın ve mazeret üretenleri bir kenara yazın. İçinde bulundukları durum Erin’den daha kötü bile olsa yapacak bir şeyleri olduğunu onlara hatırlatın. Kendi hayatlarının sorumluluğunu üstlenen kişilerin bu yapacak şeyi bulmak için içlerindeki kıvılcımı hareket geçirecek eyleme geçmelerini hatırlatın. Bilsinler ki ateş böcekleri hareket ettikçe ışık saçarlar. Onlar eylem yaptıkça, düşündükçe analiz ettikçe ve eylemlerini hedeflerine doğru yönelttikçe yolları da açılacaktır. Tabii bütün bunları yaparken unutmamamız gereken temel nokta başta belirttiğimiz güvenilir insan olmaktır.
Şimdi ne soracağınızı biliyorum, herkes bireysel lider olabilir mi ya da bu liderlik doğuştan gelen bir özellik midir? En önce belirtmek gerekir ki bu sorunun kesin bir yanıtı yok. Psikologlar, psikiyatristler ve araştırmacılar bu konuda çok farklı görüşler söylüyorlar ve birbirlerini ikna etmeleri de pek mümkün görünmüyor. Bu sorunun gerçek ve doğru yanıtı ne olursa olsun, bizim gibi halktan insanların yapacağı şey, bu özelliğin geliştirilebilir olacağını düşünmek ve bu konuda içimizdeki kıvılcımı yakmak için harekete geçmektir. Başlama noktası güvenilir davranışlar sergilemek olan filminizin senaryosunu siz yazınız ve filminizi çekiniz.
Birçok kişinin ve farklı kültürlerin bir arada olduğu çalışma ortamı içinde herkesin aynı şeye inandığı bir ahlak anlayışı yaratabilmek mümkün mü? Evet mümkün! Yazdığımız adımlarla etik bir kültür anlayışı yaratarak…
Uzaktan çalışma disiplini, çalışan deneyimi penceresinde çok yeni bakış açıları kazandırdı. Artık yapılması gerekenler, üzerine düşünülmesi gerekenler çok daha farklı. Bu durumun hem artıları hem eksileri var. Birçok araştırmadan çıkan verileri derledik.
Uzaktan çalışmanın hayatımıza girmesi ile artık bırakmamız gereken alışkanlara bir göz atalım!
Dünya Değerler Günü'nde değerinizi fark edin!
“Az çoktur” yani daha bilinen haliyle “Less is more” tabiri, genellikle mimaride, artık indirgenemeyecek kadar güzel bir şey yaratmak anlamına geliyor. Bu elbette günümüzde bir yaşam tarzı halini aldı ve bu sözden öğreneceğimiz çok şey var!
Uzaktan çalışma kültürü hayatımıza iyice yerleşmişken ve koltuğundan ayrılmaya pek de niyeti yokken, iş dünyasındaki dijital varlığımızı daha görgülü ve saygılı hale getirmek için birkaç ayrıntıyı sizlerle paylaşmak istedik.
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
You may contact us via hello@4c1h.com
or by filling the form below: