Departmanlar arası iş birliği konusu, birçok İK departmanının to-do listelerinin başında yer alır. Ancak konuyu sadece İK ile sınırlamak, ‘departmanlar arası’ ruhuna aykırı olur diyebiliriz. Bu durum, tüm ekiplerin önemle ele alması gereken konulardan biri olmalı.
Gelin konuyu biraz daha yakından inceleyelim:
Departmanlar arası iş birliği denilince ilk akla gelen, birbirinden destek almayan, uyum içinde çalışmakta zorlanan takımlar olur.
Unutulmaması gereken şu ki; iki kişi bile yan yana gelip birlikte ortak bir iş için çalıştığında, zaman zaman anlaşmazlıklar yaşarlar. Dolayısıyla kalabalık ekipler arasında yeterli takım ruhunun oluşmaması, anlaşmazlıklar yaşanması oldukça ‘insani’ve doğal bir durum. Hiçbir ekipten ya da kişiden kusursuz bir çalışma performansı ve uyum beklenmemeli.
Peki ne beklenmeli?
En çok karşılaşılan sıkıntı, çalışanların ve yöneticilerin, her zaman sorunu başka departmanlarda görmesi ve kendilerinin en kolay çalışılabilecek, takım ruhuna en yatkın departman olduğunu iddia etmeleri. Bu durumu da çok normal karşılayabiliriz çünkü çuvaldız & iğne ilişkisi! :) Atlanmaması gerekense, tüm bunlardan sıyrılıp birçok farklı duyguyu, beklentiyi yönetmek için farklı farklı beceriler geliştirilmesi gerektiği, en temelde ise kişilerin empati yeteneği kazanmalarının sağlanması.
Birbirini anlayan, dinleyen çalışanlardan oluşan ekipler her zaman uyum içinde çalışmaya bir tık daha yakındır. Duygusal becerileri geliştirecek, takım ruhunu, empatiyi destekleyecek eğitimleri dönem dönem desteklemek bu noktada faydalı olacaktır.
Sayıların sesine kulak vermekse unutulmaması gereken ikinci en önemli konu. Memnuniyet anketleriniz, odak grup görüşmeleriniz ne söylüyor? Ekipler, birbirleri ile iş birliği içinde çalışamamaları konusunda hangi yorumları yapıyor?
Bir diğer başlık ise, kurum içinde geri bildirim kültürünün ele alınması. İnsanlar birbirlerine geri bildirimde bulunabiliyor mu? Olumlu ya da olumsuz gelen tüm eleştirileri, konum, yaş, departman fark etmeksizin kabul edebiliyor mu? Yaptıkları iş ile ilgili hiçbir eleştiriyi kabul edemeyen çalışanların, takımlar arası uyum sağlaması beklenemez değil mi?
on olarak, departmanların uyum içinde çalışması neden isteniyor, birlikte çalıştıklarında ne gibi başarılar elde ediliyor; bunları hiç kendilerine gösterdiniz mi? Bir case ele alarak, mevcut bir sorunu birlikte çözmelerini istediniz mi? Belirli bir hedef ve anlam olmadan hiçbir çalışan istenilen verimi verecek düzeyde çalışamayacaktır.
Ekiplerin birbirleri ile uyum içinde çalışmaları bir kurumun kültürünü ve başarısını oluşturan en güçlü halkalardan. Bu halkaya özenle yaklaşın! :)
the 4C1H team
Bir saate sığdırılmaya çalışılan üç saatlik gündemler, birbiriyle kesişmeyen fikirler ve sonunda “bunu sonra tekrar konuşalım” cümlesi... Çoğumuz bu döngüye aşinayız.
Belirsizliğin giderek arttığı dönemlerde çalışanların motivasyonunu yüksek tutmak, şirketlerin güçlü kalabilmesi için olmazsa olmaz.
Günümüzde teknoloji hızla ilerliyor, yapay zekâ ve otomasyon neredeyse her işin bir parçası haline geldi. Artık pek çok işimizi bu teknolojik yardımcılarla daha hızlı ve verimli yapabiliyoruz. Ama ne olursa olsun, iş hayatının merkezinde hala insana özgü
Gün içinde kendimizi akışa kaptırıyoruz. Uzayıp giden yapılacaklar listesi, bitmek bilmeyen toplantılar ve yetişmesi gereken işler arasında kendimizi bir döngüye sıkışmış gibi hissetmek oldukça normal.
İK ekipleri, iki farklı kuşağın arasında kalmış durumda, adeta bir köprü kurma sanatıyla uğraşıyor. Bir tarafta detaylı raporlar ve düzenli toplantılar bekleyenler, diğer tarafta kamerası kapalı toplantıya katılanlar…
Hikaye anlatıcılığı, insanlarla güçlü bir iletişim ve bağlantı kurmanın etkili yöntemlerinden biri. Aynı zamanda, her beceri gibi, yeterli ilgi ve çalışmayla geliştirilebilen bir beceri.
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
Formu doldurarak veya
hello@4c1h.com email adresi ile bize ulaşabilirsiniz.