Yapay zeka, İnsan Kaynakları süreçlerine ciddi bir derecede entegre olmuş durumda. “GenAI One Year Later” başlıklı Gartner Webinar’ında Eser Rızaoğlu’nun aktardığına göre, 2022 yılında İK fonksiyonlarının %52'si GenAI’ı keşif aşamasındayken, bugün %49'u bu teknolojiyi aktif olarak kullanmaya başladı. Üretkenliği artırma, çalışan deneyimini iyileştirme ve inovasyonu teşvik etme konularında İnsan Kaynakları’nın yapay zekanın potansiyeline duyduğu güven, yapay zekanın benimsenmesinde büyük rol oynuyor.
Yapay zekanın babalarından biri olarak bilinen Geoffrey Hinton, geçtiğimiz günlerde 2024 Nobel Fizik Ödülü’nü kazandı. Makine öğrenimini mümkün kılan keşiflerinden ötürü ödüllendirilen Hinton, geçtiğimiz sene Google’dan istifa ederken yapay zekadaki hızlı ilerlemelerin doğurabileceği yanlış bilgilendirme ve işten çıkarmalar gibi potansiyel tehlikeleri dile getirmiş, hatta buluşu hakkında pişmanlık duyduğunu belirtmişti.
Aday deneyiminden performansa, yapay zekanın bizlere yardımcı olmadığı nokta neredeyse yok. Ancak, Geoffrey Hinton’ın söylediklerinde haklılık payı olduğunu da inkar edemeyiz.
İş dünyası adeta bir dijitalleşme maratonu koşuyor. Hayatımıza büyük bir hızla giren bu araçların getirdiği hedefler için efor sarf ederken, engeller ve potansiyeller açısından farkındalıkla hareket etmek gerekiyor.
GenAI’ın yarattığı patlama etkisiyle birlikte, şirketler mevcut ve erişilebilir teknolojileri hızla uygulamaya koydukça, sunulan deneyimlerin özgünlüğünü ve insana dokunan yönünü yitirmesi riski ortaya çıkıyor. Bu nedenle, insan dokunuşu hiç olmadığı kadar kritik bir ve belirleyici bir rol kazanıyor.
Peki, dijital deneyimler çağında İnsan Kaynakları süreçlerinde fark yaratabilmek, insan dokunuşunu göz ardı etmemek için nelerin üzerinde durabiliriz?
Yapay zekayı iş süreçlerimize entegre ederek tekrar eden görevlere ayırdığımız zamanı geri kazanabiliriz, fakat, bunun yanında yaratıcılığı tetikleyecek aksiyonları alıyor muyuz?
Çalışanlara kişiselleştirilmiş öğrenme yolculukları sunuyoruz ama bu yolculukları ne zaman ve nasıl takip edecekleri konusunda esneklik sağlayabiliyor muyuz?
Çok kısa bir zaman içinde herkesin hayata geçireceği FAQ chatbot’ları ve dijital işe alım uygulamaları gibi yapay zeka süreçlerinin üzerine, deneyimde fark yaratacak ne katabiliriz?
Fark yaratacak noktaları keşfetmek için hedef kitlemizle nasıl daha yakın temas kurabiliriz?
Selen İyicil Mudun
Strategist & Copywriter
Birçok kişinin ve farklı kültürlerin bir arada olduğu çalışma ortamı içinde herkesin aynı şeye inandığı bir ahlak anlayışı yaratabilmek mümkün mü? Evet mümkün! Yazdığımız adımlarla etik bir kültür anlayışı yaratarak…
Uzaktan çalışma disiplini, çalışan deneyimi penceresinde çok yeni bakış açıları kazandırdı. Artık yapılması gerekenler, üzerine düşünülmesi gerekenler çok daha farklı. Bu durumun hem artıları hem eksileri var. Birçok araştırmadan çıkan verileri derledik.
Uzaktan çalışmanın hayatımıza girmesi ile artık bırakmamız gereken alışkanlara bir göz atalım!
Dünya Değerler Günü'nde değerinizi fark edin!
“Az çoktur” yani daha bilinen haliyle “Less is more” tabiri, genellikle mimaride, artık indirgenemeyecek kadar güzel bir şey yaratmak anlamına geliyor. Bu elbette günümüzde bir yaşam tarzı halini aldı ve bu sözden öğreneceğimiz çok şey var!
Uzaktan çalışma kültürü hayatımıza iyice yerleşmişken ve koltuğundan ayrılmaya pek de niyeti yokken, iş dünyasındaki dijital varlığımızı daha görgülü ve saygılı hale getirmek için birkaç ayrıntıyı sizlerle paylaşmak istedik.
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
You may contact us via hello@4c1h.com
or by filling the form below: