1995 ve 2010 yıllarında doğan Z kuşağının en büyük üyeleri, ufak ufak iş hayatındaki yerlerini almaya başladı. Bu kuşağın en önemli özelliği, hayatlarının hiçbir döneminde internetsiz yaşamanın ne demek olduğunu bilmemeleri ve hızlı&büyük teknolojik gelişmelerin içine doğmaları sebebi ile bu değişikliklere kolayca adapte olabilmeleri. Bu da demek oluyor ki, bu kuşak geleceğin işverenlerini teknolojik yetkinlikler anlamında oldukça doyuracak! Fakat, çalıştıkları ortamların bir o kadar da kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılamasını talep edecek...
Peki bu istek ve ihtiyaçlar nasıl yönetilmeli?
İşte Z kuşağı ile mesai arkadaşı olmaya hazırlanan işverenler için birkaç küçük tavsiye!
*Z kuşağına asla deneyimsiz, genç bireyler gözü ile bakma hatasına düşmeyin. Onlar, hızlı değişimlerin dünyasına en kolay ayak uydurmayı başarabilen, işlerinde ‘uzman’ yetişkinler! Unutmayın ki onlar, wireless’ın, smartphone’ların, paypal’ların, bluetooth’ların dünyasına doğdular.
*Onları iş dünyasının geleneksel kalıpları olmadan kucaklayın ve onlardan bir şeyler öğrenmek için ne kadar hevesli olduğunuzu gösterin. Uzun lafın kısası, Z kuşağının size mentorluk etmesine izin verin!
*Z kuşağının sizi bugünden alıp, henüz keşfedilmemiş geleceğe götürecek iyi birer rehberler olduklarını kabul edin. Öngörülerine, bilgilerine ve hislerine güvenin.
Sizin kadar hayat deneyimi olmasa da, Z kuşağı hızlı değişimlerin ve adaptasyonun gençliği! Bu konudaki uzmanlıklarına inanın ve iş hayatında onları kucaklamaya hazırlanın!
the 4C1H team
Belirsizliğin giderek arttığı dönemlerde çalışanların motivasyonunu yüksek tutmak, şirketlerin güçlü kalabilmesi için olmazsa olmaz.
Günümüzde teknoloji hızla ilerliyor, yapay zekâ ve otomasyon neredeyse her işin bir parçası haline geldi. Artık pek çok işimizi bu teknolojik yardımcılarla daha hızlı ve verimli yapabiliyoruz. Ama ne olursa olsun, iş hayatının merkezinde hala insana özgü
Gün içinde kendimizi akışa kaptırıyoruz. Uzayıp giden yapılacaklar listesi, bitmek bilmeyen toplantılar ve yetişmesi gereken işler arasında kendimizi bir döngüye sıkışmış gibi hissetmek oldukça normal.
İK ekipleri, iki farklı kuşağın arasında kalmış durumda, adeta bir köprü kurma sanatıyla uğraşıyor. Bir tarafta detaylı raporlar ve düzenli toplantılar bekleyenler, diğer tarafta kamerası kapalı toplantıya katılanlar…
Hikaye anlatıcılığı, insanlarla güçlü bir iletişim ve bağlantı kurmanın etkili yöntemlerinden biri. Aynı zamanda, her beceri gibi, yeterli ilgi ve çalışmayla geliştirilebilen bir beceri.
Yapay zeka, İnsan Kaynakları süreçlerine ciddi bir derecede entegre olmuş durumda. “GenAI One Year Later” başlıklı Gartner Webinar’ında Eser Rızaoğlu’nun aktardığına göre, 2022 yılında İK fonksiyonlarının %52'si GenAI’ı keşif aşamasındayken, bugün %49'u b
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
Formu doldurarak veya
hello@4c1h.com email adresi ile bize ulaşabilirsiniz.