Başlıkla dikkat çektik galiba, devam edelim. :)
Tamam o kadar da değil ama metafora şöyle devam edebiliriz. Çalışan bağlılığı ve çalışan deneyimi benzerliği, bir arabayı sadece dışını boyayarak güncellemekle tüm motoru değiştirmek arasındaki farkla neredeyse aynı denebilir. Bu yöntemlerden ilki, sadece arabanın güzel görünmesini sağlarken diğeri tüm performansı baştan ayağa etkiler bildiğiniz gibi...
Çalışan bağlılığı popülerdir, ancak kısa vadeli bir çözümdür. Çalışan deneyimi ise şirketlerin temel sorunlarını ana eksenine alarak uzun vadeli bir etki yaratır.
Çoğu şirket, çalışan bağlılığına yatırım yapar ve bunu periyodik katılım anketleriyle ölçer. Bu uygulamanın özündeki çalışanları düşünme niyeti oldukça iyidir ama maalesef ki köklü bir değişim sağlayamaz. Örnek üzerinden gidecek olursak, çalışanlar işe ilk başladığında doğaldır ki şirkete oldukça bağlıdır ama zaman ilerledikçe bu bağlılıkta bir azalış olur. Böyle gelişmeler yaşandığında şirketler bazı güncellemelerle ufak ödül mekanizmaları oluşturur. Bu çabalar kısa süreli anketlerde olumlu etki yaratır ancak bağlılık zamanla tekrar düşer ve sürekli olarak başka başka avantaj çalışanlara sunularak bir döngüye girilir. Bir yara bandı mantığı gibi düşünebilirsiniz…
Öte yandan, çalışan deneyimi, iş yerine uzun vadeli bir bakış açısı sunar. İnsanlarla ilgili temel uygulamaları geliştirir, çalışanları gerçekten tanımayı amaçlar ve onlara yetki verilen, değer gördükleri bir ortam yaratmak için yapılan tüm çalışmaları içerir.
Çalışanlar ile yapılacak bir görüşme olsa ve geçici bir motivasyon kaynağı ile gerçekten onları dinleyerek yapılan kapsamlı çalışan deneyimi uygulamaları arasındaki farkı hissedip söylemeleri çok muhtemeldir. Çalışan deneyimi, bir çalışanın organizasyonda geçirdiği zamanı tüm yönleri ile ele alır. Kişinin bir kuruma girişinden çıkışına kadar geçirdiği tüm deneyimdir. Bunları biz çekicilik, katılım, anlam bulma ve akılda kalma şeklinde 4 kategoride inceliyoruz ve yolculuğu bu kategoriler üzerinden kurguluyoruz.
Çekiciliğe aday deneyimini,
Katılıma kurum içinde öneri sistemlerini veya yaratıcı düşünce platformları kurulumunu,
Anlam bulmaya şirketin büyük resimde yarattığı faydayı,
Akılda kalmaya ise ayrılma deneyimini örnek verebiliriz.
Bu örnekler sadece bir kısmı, devamı bizde saklı! :)
Sonuç olarak ise çalışan deneyimi hem tüm bu uygulamalar hem çalışanın hayatına dokunan, ücretsiz yoga derslerinden evcil hayvanını işe getirebilmeye kadar uzayan geniş bir çerçevede çok daha kapsamlı ve faydalı sonuçlar yaratır.
Biliyoruz artık daha yaygın ama çalışan bağlılığına odaklanmak yerine çalışan deneyimi üzerine çalışmak ve bu ikisi arasındaki farkı görebilmenin artık zamanı geldi bizce. :)
Bu yazıda https://thefutureorganization.com/the-difference-between-employee-engagement-and-employee-experience/ ‘dan yararlanılmıştır.
Birçok kişinin ve farklı kültürlerin bir arada olduğu çalışma ortamı içinde herkesin aynı şeye inandığı bir ahlak anlayışı yaratabilmek mümkün mü? Evet mümkün! Yazdığımız adımlarla etik bir kültür anlayışı yaratarak…
Uzaktan çalışma disiplini, çalışan deneyimi penceresinde çok yeni bakış açıları kazandırdı. Artık yapılması gerekenler, üzerine düşünülmesi gerekenler çok daha farklı. Bu durumun hem artıları hem eksileri var. Birçok araştırmadan çıkan verileri derledik.
Uzaktan çalışmanın hayatımıza girmesi ile artık bırakmamız gereken alışkanlara bir göz atalım!
Dünya Değerler Günü'nde değerinizi fark edin!
“Az çoktur” yani daha bilinen haliyle “Less is more” tabiri, genellikle mimaride, artık indirgenemeyecek kadar güzel bir şey yaratmak anlamına geliyor. Bu elbette günümüzde bir yaşam tarzı halini aldı ve bu sözden öğreneceğimiz çok şey var!
Uzaktan çalışma kültürü hayatımıza iyice yerleşmişken ve koltuğundan ayrılmaya pek de niyeti yokken, iş dünyasındaki dijital varlığımızı daha görgülü ve saygılı hale getirmek için birkaç ayrıntıyı sizlerle paylaşmak istedik.
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
You may contact us via hello@4c1h.com
or by filling the form below: