The Office’i izleyenler burada mı?
Henüz diziyi izlemeyenler için anlatmak gerekirse; The Office modern iş dünyasından alıştığımız ofis kültürünün çok dışında, bir kağıt şirketinde çalışanları konu alıyor.
Sıra dışı ve komik anlarla dolu dizide, ofis çalışanları her gün ilginç bir karakter olan patronları Michael Scott’a katlanmak zorundadırlar. Michael sıradan bir patron değildir. Patavatsız şakalar yapan, sinir bozucu, çalışanlarının söylediklerini işine geldiği gibi yorumlayan ama zaman zaman da bir dost ve yardımsever bir yöneticidir.
The Office’in en ünlü bölümlerinden birinde Michael, eğlenceli olacağını düşünüp çalışanlarından kendisini “Roast” (Sözlü olarak linç etmek) etmesini ister. Fakat işler hiç beklediği gibi gitmez. Çünkü sonunda çalışanlar düşüncelerini söyleme fırsatı bulmuştur! Keyifli vakit geçireceği bu etkinlikten beklemediği şekilde mutsuz ayrılır. Neden mi? Çünkü o ana kadar çalışanlarından bir kez bile geri bildirim almadığı yetmezmiş gibi şubesini harika yönettiğini de düşünmektedir. Çalışanlarının fikirlerini duyduktan sonra tam olarak depresyona giren Michael kendini parkta güvercinleri beslerken ve düşünürken bulur.
İzleyenler o kült sahneyi hatırlıyor değil mi?
Söz konusu sahnenin linkini buraya bırakıyoruz!
Bu bölümden de anlayacağımız gibi, geri bildirim devamlı olarak sağlanmadığında işte bu sahnedeki kadar yıkıcı olabilir. Kurum içinde küçük görünen ama çözülmeyen problemler, dile getirilip çözülmediğinde çığ gibi büyüyebilir. Çalışanların şikayet etmeden sesini çıkarmaması belki de işlerin sanıldığı kadar iyi gittiğinin göstergesi değildir.
Aynı şekilde yöneticilerin de çalışanlarına verdiği geri bildirimin zamanlaması, nasıl ve ne koşullarda söylendiği çok önemlidir. Doğru yöntemlerle yapılmayan bir geri bildirim hem çalışan hem de yönetici için faydasız hatta zarar verici bile olabilir.
Siz de Michael Scott gibi zor anlar yaşamak istemiyorsanız, şirketinizde geri bildirim kültürü oluşturmanın yollarını bir önceki blog yazımızdan okuyabilir, destek almak isterseniz bize hello@4c1h.com’a mail atarak ulaşabilirsiniz.
Cengizhan Babacan / Copywriter
Pelin Teksin / Content & Account Manager
Bu metinde deneyim sözcüğünün çeşitli karşılıkları üzerinde durarak bilgilerimi tazelemek istiyorum. Tıpkı yeni bir sözcük türetmek için ölü dillere dönerek oradan kök almak gibi, deneyim sözcüğünün çeşitli disiplinlerdeki anlamlarına bakarak yeni fikirle
Felaketi bire bir yaşayanlar oldukça zor bir dönemden geçerken, uzaktan takip eden bizler de ikincil travma sahibi olduk. Hepimiz çalışırken bile haberleri dinliyor, depremzedelerin acılarına ortak olmaya çalışıyoruz. Peki bu süreçte, ikincil travmaya sa
Bu ay okuduğum bir makale* beni kurumsal nezaket kavramını düşünmeye sevk etti. Kurumsal nezaket, bir kurum içerisindeki çalışanların, liderlerin kendi ekip arkadaşlarıyla, müşterileriyle, tedarikçileriyle iletişim kurarken bunu saygı, empati ve nezaket ç
Geçtiğimiz hafta bir müşterimiz ile yaptığımız toplantıda, üzerinde sonradan da epey düşündüğüm bir soru geldi: ‘Bu kadar yüksek enflasyonun, rekabetin olduğu bir ortamda ben değerler iletişimi ile çalışanların gözündeki inandırıcılığımı nasıl sağlarım, o
Bu blogda bugüne kadar pek çok psikolojik ve hatta edebi olguyu çalışan deneyimiyle ilişkilendirdik. Çalışma hayatı doğası gereği birçok farklı alandan öğeleri içinde barındırıyor ve biz de onu bu öğelerle açıklayabiliyor, anlamlı hale getirebiliyoruz. Bu
2022’yi iyisiyle kötüsüyle geride bıraktık. Ülke gündemi bir yana benim için yeniliklerle dolu bir seneydi. Bu yeniliklerden biri de 4C1H ile başlayan yolculuğum oldu. Temposu yüksek, keyifli ve bir o kadar da öğretici bir yıl geçirdim. Peki neler mi öğre
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
Formu doldurarak veya
hello@4c1h.com email adresi ile bize ulaşabilirsiniz.