Çocukluğumuzdan beri bize öğretilen şeyler hep yanlış-doğru olarak ayrılmıştır değil mi? Kimseden izinsiz eşyasını alma, kimseye zarar verme, yalan söyleme, nazik ol…
Ama kültürden kültüre, inanış biçiminden inanış biçimine göre değişebilecek gri bölgelerde durumu nasıl idare etmeli?
Liderleri zorlayan konulardan biri bu gri bölgelerde karar alıp etik bir yönetim anlayışını tutarlı şekilde sürdürebilmek. Alınan bir karar başka bir çalışanın hoşuna gitmeyebilir, çıkar çatışmalarına sebep olabilir veya tartışma yaratabilir. Hatta alınan bazı etik olmayan kararlar çok daha büyük sonuçlar doğurup skandallara sebep olabilir. Mesela karbon salınımı deyince hala akla gelen tek bir marka var…
Maalesef etik davranış ve liderlik de her zaman kol kola gitmiyor. Üzücüdür ki, yapılan bir araştırmaya göre yöneticilerin %63’ünden kendi etik anlayışlarının dışında şeyler yapması isteniyor, %43’ünden şirket etikleri dışında davranılması isteniyor, %9’undan ise yasalara aykırı davranması bekleniyor. Neyse ki liderlerin etik davranışlar sergilemesinin çalışan bağlılığını artırdığına yönelik ScienceDirect’te yayınlanan bir araştırma da mevcut.
Birçok kişinin ve farklı kültürlerin bir arada olduğu çalışma ortamı içinde herkesin aynı şeye inandığı bir ahlak anlayışı yaratabilmek mümkün mü?
Evet mümkün! Aşağıdaki adımlarla etik bir kültür anlayışı yaratarak…
Her şeyin kağıt üstündeki gibi sorunsuz gitmediği zor ve belirsiz durumlarla başa çıkılmak zorunda kalındığında ise çalışanlarla iletişimde olmak, onları sürece dahil etmek, aidiyet açısından çok önemli. Ayrıca bu değerlerin iç iletişimde üstünde durmak ve bu değerleri sıkça dillendirmek ise uygulanmasını sağlamanın bir diğer yolu.
Alınan her kararın herkesi mutlu etmesinin maalesef ki bir yolu yok. Yapılacak en önemli şey şeffaf ve dürüst olup belirlenen değerlere bağlı kalmak. Etik liderliğin özünü oluşturan da bu.
Bu yazıda https://business.tutsplus.com/tutorials/what-is-ethical-leadership--cms-31780 linkinden faydalanılmıştır.
Yoğun toplantılar, teslim tarihleri ve masa başı rutinleri derken iş hayatının temposu bazen enerjinizi tüketebilir. Neyse ki, doğru ilham kaynağıyla motivasyonunuzu yeniden kazanmak mümkün! Beyaz yakalı çalışanların kariyerlerinde ve kişisel gelişim yolc
Bir düşünün, sosyal medyada şu "mutlu cuma" paylaşımları var ya; toplantıdan sonra bir grup çalışanın kahkahası ya da ofis bahçesinde bir kahve molası... Bu tür paylaşımlar, markanızın reklam kampanyalarından çok daha etkili olabiliyor. Çünkü insanlar, di
Geri sayım başladı… 2025’e çok kısa bir zaman kaldı. Yeni bir yıla girerken çalışma alışkanlıklarımızı dönüştürerek daha güçlü ve daha keyifli bir başlangıç yapmanın yollarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Çünkü yeni bir yıl, yeni başlangıçlar, değişim ve
Bir saate sığdırılmaya çalışılan üç saatlik gündemler, birbiriyle kesişmeyen fikirler ve sonunda “bunu sonra tekrar konuşalım” cümlesi... Çoğumuz bu döngüye aşinayız.
Belirsizliğin giderek arttığı dönemlerde çalışanların motivasyonunu yüksek tutmak, şirketlerin güçlü kalabilmesi için olmazsa olmaz.
Günümüzde teknoloji hızla ilerliyor, yapay zekâ ve otomasyon neredeyse her işin bir parçası haline geldi. Artık pek çok işimizi bu teknolojik yardımcılarla daha hızlı ve verimli yapabiliyoruz. Ama ne olursa olsun, iş hayatının merkezinde hala insana özgü
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
Formu doldurarak veya
hello@4c1h.com email adresi ile bize ulaşabilirsiniz.