Hikaye anlatıcılığı, insanlarla güçlü bir iletişim ve bağlantı kurmanın etkili yöntemlerinden biri. Aynı zamanda, her beceri gibi, yeterli ilgi ve çalışmayla geliştirilebilen bir beceri. Konuyla ilgili bilimsel araştırmalar bize bu becerinin nasıl geliştirilebileceğiyle ilgili ipuçları veriyor:
1. Hikaye Anlatıcılığının Nörobilimini Anlamak
İnsan zihni bugünkü olgunluluğuna hikayeler anlatarak ve dinleyerek/izleyerek/görerek ulaştı. Bir hikaye anlattığınızda dinleyicilerinizin beyni sizin beyninizle "neural coupling" yoluyla senkronize olur. Bu ortaklaşa beyin aktivitesi duygusal katılımı artırarak etkili bir empati ve anlayış mecrası oluşturur. Kişisel deneyimlerinizi ve duygularınızı hikayenize katarak bu mecrada akan iletişimi güçlendirebilirsiniz.
2. Net Bir Yapı İzlemek
Hikayenizin belli bir yapı üzerine kurulması, dinleyicinin odaklanması için kortizol ve empati yapabilmesi için oksitosin hormonları salgılamasını kolaylaştırır. Hikayelerinizi anlatırken dünyanın en eski hikaye yapılarından biri olan klasik dramatik yapıyı kullanabilirsiniz. Bir başlangıç, olayların akışını değiştiren bir tetikleyici unsur, bir doruk noktası ve olayların çözüme kavuştuğu bir finalden ibaret olan bu yapıyı daha iyi anlamak için Freytag Piramidi'ne göz atabilirsiniz.
3. Kolay İlişki Kurulabilecek Unsurlardan Yararlanmak
İnsanlar kişisel ilişkiler kurabildikleri hikayelerle daha çok ilgilenme eğilimindedir. Beyindeki ayna nöronlar, dinleyicilerin hikayeleri kendilerininmiş gibi sahiplenmesini sağlayarak empati ve katılımı artırır.
4. Tekrara Düşmekten Korkmamak
Önemli tema, olay ve fikirlerin belirli ölçüde tekrar edilmesi, sinirsel bağlantıları güçlendirerek bu unsurların hatırlanmalarını kolaylaştıracaktır.
Furkan Çolak
Stratejist & Copywriter
Birçok kişinin ve farklı kültürlerin bir arada olduğu çalışma ortamı içinde herkesin aynı şeye inandığı bir ahlak anlayışı yaratabilmek mümkün mü? Evet mümkün! Yazdığımız adımlarla etik bir kültür anlayışı yaratarak…
Uzaktan çalışma disiplini, çalışan deneyimi penceresinde çok yeni bakış açıları kazandırdı. Artık yapılması gerekenler, üzerine düşünülmesi gerekenler çok daha farklı. Bu durumun hem artıları hem eksileri var. Birçok araştırmadan çıkan verileri derledik.
Uzaktan çalışmanın hayatımıza girmesi ile artık bırakmamız gereken alışkanlara bir göz atalım!
Dünya Değerler Günü'nde değerinizi fark edin!
“Az çoktur” yani daha bilinen haliyle “Less is more” tabiri, genellikle mimaride, artık indirgenemeyecek kadar güzel bir şey yaratmak anlamına geliyor. Bu elbette günümüzde bir yaşam tarzı halini aldı ve bu sözden öğreneceğimiz çok şey var!
Uzaktan çalışma kültürü hayatımıza iyice yerleşmişken ve koltuğundan ayrılmaya pek de niyeti yokken, iş dünyasındaki dijital varlığımızı daha görgülü ve saygılı hale getirmek için birkaç ayrıntıyı sizlerle paylaşmak istedik.
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
***
studio.4C1H
Arnavutköy Mahallesi Bakkal Sokak No:22 D:8 Beşiktaş / İstanbul
You may contact us via hello@4c1h.com
or by filling the form below.