Bugünkü HUMANS yazımızda, gerçek bir hikayeden yola çıkıyoruz.
Kahramanız, Hintli bir CEO, yazar ve aynı zamanda hayırsever Vineet Nayar.
Nayar, 2005 yılında, Hindistan’ın en büyük IT ve danışmanlık şirketlerinden HCL Technologies’in (1976’da kurulmuş ve bugün tam 140.000 çalışanı var) CEO’su olarak göreve başladığında, tam 25.000 kişinin ağzının içine baktığını söylüyor. Kalbine doğan ilk hissin, bu şirkette bir güven ortamı yaratması gerektiğini olduğunu söyleyen Nayar, ardından gelen ikinci hissin bu şirketi ‘dünyanın en iyi şirketi’ yapma yolunda dönüştürmesi olduğunu ekliyor. Kendisine göre ‘dönüştürmek’, bir şeyin formunu sonsuza kadar değiştirmek demek. Ancak bunu yaparken, en önemli noktanın, bu dönüşümü ‘insana uygun’ methodlarla yapmak olduğunu ifade ediyor:
‘Önemli olan, çalışanlarınıza nasıl davrandığınız, nasıl hissettirdiğiniz.’
İşte bu şekilde Nayar kolları sıvıyor ve hem şirketin işleyişini hem de şirketin çalışanlara yaklaşımını dönüştürmek üzere çalışmaya başlıyor.
Kendisine ve çalışanlarına 3 tane soru soruyor:
‘Biz, hangi işi yapıyoruz?’ Müşterilerimiz için özel ve biricik bir değer üretiyoruz.
‘Bu değer nerede ve nasıl ortaya çıkıyor?’ Müşterilerimizin ve çalışanlarımızın buluştuğu noktada bu değer ortaya çıkıyor.
‘Eğer, çalışanlarımız eşsiz bir değer yaratıyorsa, biz yönetim ekibi olarak hangi rolü üstlenmeliyiz? Onları yüreklendirmek, heyecanlandırmak ve onlara yapabilecekleri için özgür alanlar tanımaktan daha önemli bir rolümüz bulunmuyor.
İşte tüm bu sorular ve ve sorulara verilen yaklaşımlar, Nayar’ın ‘Önce Çalışanlar, Sonra Müşteriler’ konseptinin doğumunu sağlıyor.
Değişimi Başlat
Hepimiz farkındayız ki, bugünlerde sayıca yüksek profesyonel, organizasyonların çalışma biçimlerinin ve çalışana yaklaşım biçimlerinin dönüştürülmesi ile ilgili farkındalığa sahip. Ancak harekete geçmek ve dönüşümü başlatmak ile farkındalığa sahip olmak iki ayrı konu. Nayar işte bu değişimi başlatır. Peki nasıl?
Devamı yarın!
the 4C1H team
Günümüzde teknoloji hızla ilerliyor, yapay zekâ ve otomasyon neredeyse her işin bir parçası haline geldi. Artık pek çok işimizi bu teknolojik yardımcılarla daha hızlı ve verimli yapabiliyoruz. Ama ne olursa olsun, iş hayatının merkezinde hala insana özgü
Gün içinde kendimizi akışa kaptırıyoruz. Uzayıp giden yapılacaklar listesi, bitmek bilmeyen toplantılar ve yetişmesi gereken işler arasında kendimizi bir döngüye sıkışmış gibi hissetmek oldukça normal.
İK ekipleri, iki farklı kuşağın arasında kalmış durumda, adeta bir köprü kurma sanatıyla uğraşıyor. Bir tarafta detaylı raporlar ve düzenli toplantılar bekleyenler, diğer tarafta kamerası kapalı toplantıya katılanlar…
Hikaye anlatıcılığı, insanlarla güçlü bir iletişim ve bağlantı kurmanın etkili yöntemlerinden biri. Aynı zamanda, her beceri gibi, yeterli ilgi ve çalışmayla geliştirilebilen bir beceri.
Yapay zeka, İnsan Kaynakları süreçlerine ciddi bir derecede entegre olmuş durumda. “GenAI One Year Later” başlıklı Gartner Webinar’ında Eser Rızaoğlu’nun aktardığına göre, 2022 yılında İK fonksiyonlarının %52'si GenAI’ı keşif aşamasındayken, bugün %49'u b
Şirket kültürü işe alım ve elde tutma konusunda artık çok kritik bir yerde duruyor. Yakın zamanda yapılan Glassdoor anketi, iş arayanların %77'sinin iş arama sürecinde şirket kültürünü önemli ölçüde dikkate aldıklarını ve bu eğilimin giderek yükseldiğini
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
Formu doldurarak veya
hello@4c1h.com email adresi ile bize ulaşabilirsiniz.