Canımız Sabahattin Ali’nin romanı İçimizdeki Şeytan, insan dediğimiz varlığın binbir türlü ruh halini anlatır. Hayaller, endişeler, korkular, acizlikler, mutluluklar; insan olma haline ait türlü türlü duygu durum değişikliği ile buluşturur bizi. İnsana içindeki şeytanı gösterir yer yer.
Bu yazımızda kitaptan bahsetmeyeceğiz elbette. İçimizdeki şeytanları tanıma ve onlarla başa çıkma yöntemlerimizden bahsedeceğiz. Ancak 2022 yılında yaşadığımız dünyamız ve ruh hallerimiz, içimizdeki şeytanların ölümsüz olduğunu, her devirde orada hazır ve nazır beklediklerini kanıtlamıyor mu sizce de?
“Yoo kanıtlamıyor.” diyorsanız, ne mutlu size! Bu mutluluk halinin tadını çıkartın ve naçizane tavsiyemize kulak verin: Belki de onunla nasıl tanıştığınızı hatırlamıyorsunuzdur veya “Aaa bu o şeytan mıymış?” diyecek kadar farkındalığınız yoktur.
“Evet kanıtlıyor.” diyorsanız, buyrun şöyle çoook kalabalık grubumuza katılın.
Haydi başlayalım!
Şimdi, sürekli içimizdeki şeytanlardan bahsediyoruz ancak bu sinsi türle dış ortamda da karşılaşmak mümkün:
“Canım bu şirkette o dediğin şey olur mu Allahaşkına?”
“Bu kadar zamanda o kadar kiloyu veremezsin.”
“Ekonomi gene iyi, ilerleyen günlerde daha kötü olacak.”
Aaa merhaba size dış şeytanlar! İçimizdekilerin tam olarak nesi oluyorsunuz?
“Bu işi hayatta yetiştiremeyeceğim.”
“Zaten bugüne kadar ne istediğim oldu ki?”
“Kendimi bu kadar koruyorum ama kesin hasta olacağım.”
Yanıtımızı aldık, iç ve dış şeytanlar kardeştir, aynı kendi kendini yiyip bitirme ailesine aittir.
Peki bu şeytan kardeşler ile nasıl başa çıkabiliriz?
Şimdi bu konuyu daha netleştirmek için biraz kavramlardan bahsedelim haydi:
İlk olarak VUCA’yı ele alalım:
VUCA, 1987 yılında iki düşünür, akademisyenin içinde yaşadığımız ve halk dilinde “Yarınımız belli değil vallahi!” tanımına teknik bir açıklama getirme amaçları ile ortaya çıkmış. Volatility (Değişkenlik), Uncertainty (Belirsizlik), Complexity (Karmaşıklık), Ambiguity (Muğlaklık) kelimelerinin baş harflerinden oluşan bu ifade tam da 21. yüz yılın kilit kelimesi olarak sahnedeki yerini alıyor.
VUCA ile baş etmenin en kıymetli yollarından biri de yeni dünyanın en kıymetli yatırımlarında saklı: Psikolojik Sermayede!
Üniversite profesörü Fred Luthans, Psikolojik Sermaye için olması gerekenleri Psychological Capital: Developing the Human Competitive Edge kitabında şöyle açıklıyor: Öz yeterlilik, iyimserlik, umut, dayanıklılık. Psikolojik açıdan bu dörtlüye sahip olanların sırtı yere gelmiyor anlayacağınız.
Psikolojik sermayemizin sağlam olması için de duygusal dayanıklılık kavramı çıkıyor karşımıza.
Peki duygusal dayanıklılık nerelerde saklı?
Son maddemizse, yazının başında bahsettiğimiz şeytanları susturmayı içeriyor. Bunun için dış şeytanlar ile o an iletişiminizi kesin. İçeridekileri susturmak daha zor olabilir ancak şeytanlar konuşmaya başladığı anda demli bir çay, bitkiler, kitaplar, varsa çocuklarınız veya evcil hayvanlarınız, elinizde olan, sevdiğiniz her şey ve herkes bu şeytanların panzehiri, unutmayın.
VUCA dünyasındayız ve hayatta kalmak için en büyük gücümüz psikolojik sermaye. Duygusal olarak silahları kuşanın, dayanıklı olmanın hakkını verin.
Şeytansız günler dileriz!
Merve Biçer Arasıl
4C1H Partner/Content & Account Director
Birçok kişinin ve farklı kültürlerin bir arada olduğu çalışma ortamı içinde herkesin aynı şeye inandığı bir ahlak anlayışı yaratabilmek mümkün mü? Evet mümkün! Yazdığımız adımlarla etik bir kültür anlayışı yaratarak…
Uzaktan çalışma disiplini, çalışan deneyimi penceresinde çok yeni bakış açıları kazandırdı. Artık yapılması gerekenler, üzerine düşünülmesi gerekenler çok daha farklı. Bu durumun hem artıları hem eksileri var. Birçok araştırmadan çıkan verileri derledik.
Uzaktan çalışmanın hayatımıza girmesi ile artık bırakmamız gereken alışkanlara bir göz atalım!
Dünya Değerler Günü'nde değerinizi fark edin!
“Az çoktur” yani daha bilinen haliyle “Less is more” tabiri, genellikle mimaride, artık indirgenemeyecek kadar güzel bir şey yaratmak anlamına geliyor. Bu elbette günümüzde bir yaşam tarzı halini aldı ve bu sözden öğreneceğimiz çok şey var!
Uzaktan çalışma kültürü hayatımıza iyice yerleşmişken ve koltuğundan ayrılmaya pek de niyeti yokken, iş dünyasındaki dijital varlığımızı daha görgülü ve saygılı hale getirmek için birkaç ayrıntıyı sizlerle paylaşmak istedik.
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
You may contact us via hello@4c1h.com
or by filling the form below: