İşe yeni başlayan aday deneyiminizi nasıl kurguladığınız, ne kadar ölçekli bir kurum olduğunuza bakmaksızın çok büyük önem taşıyor. İlk izlenim için tek şansınız olduğunu düşünürsek, bunu ilk seferde doğru bir şekilde kurgulamanız hayati.
Forbes’un bir araştırmasına göre, çalışanların %17’si, kötü bir aday deneyimi yaşadıkları için mevcut işlerinden 90 gün gibi kısa bir süre içerisinde ayrılıyor. Aynı araştırmadan bir başka sonuç da, turnoverın %22’sinin ilk 45 gün içinde gerçekleştiğini gösteriyor. Bunun sebebi de yine zayıf kurgulanmış bir aday deneyimi süreci sebebi. Çalışan kendini değersiz hissederse sürece son veriyor.
Tüm bu rakamlar gösteriyor ki, başarılı bir aday deneyimi süreci için ufak da olsa harekete geçmek, hiçbir şey yapmamaktan çok daha iyi.
Mevcut bir onboarding süreciniz varsa ya da hiç yoksa bile, aşağıdaki birkaç adım ile sürecinizi zenginleştirebilir ya da kurgulayabilirsiniz.
Onboarding süreci, bir ekip işidir!
Onboarding süreci, iki hafta ile bazı kurumlarda bir seneye kadar uzayan süreçler arasında değişebiliyor. Ortalama olarak almak gerekirse, birçok kurumda da olduğu gibi ilk 90 günlük süreç baz alınabilir.
Onboarding sürecindeki çalışana tek bir buddy vermek yerine, bilgi işlem, insan kaynakları, hukuk, idari işler vb. gibi farklı farklı departmanların her birinden atayacağınız birer kişi ile bir buddy ekibi kurmak çok daha sağlıklı olabilir. Çalışanın işe adaptasyonunun tek bir kişiden değil, bu sürece hakim bir ekip tarafından ele alınması hem organizasyonunuzun imajını güçlendirecek hem de yeni başlayan çalışana istediği bilgilere rahatça ulaşabilme konforu verecektir.
Evrak işlerine ilk gün yasak!
İşe yeni başlayan çalışanın ilk iş gününde pekçok kağıt işi ve formalite ile uğraşması genelde alışıldık bir görüntüdür. Ancak bu ilk iş gününü, çalışanın daha çok sosyalleşme ile geçirmesini, başarılı bir aday deneyimi süreci açısından daha kritik kabul edebiliriz.
Bu sebeple, çalışan işe başlamadan birkaç gün önce, halletmesi gereken evrak işlerini bir link ile online yöntemler üzerinden ona ulaştırmak, zamandan kazandıracağı gibi, güçlü sosyal bağlar açısından da hızlı ilerlemeyi kolaylaştıracaktır.
Teknik süreçleri önceden halledin!
Ekibe yeni katılacak çalışanın, mail adresinin açılması, ilgili mail gruplarına eklenmesi, bilgisayarının kurulması, telefonunun bağlanması, varsa şirket aracının ayarlanması gibi süreçlerin, çalışan işe başlamadan önce ayarlanması, kişi üzerinde olumlu bir etki bırakacaktır.
Beklentileri iyi kurgulayın ve paylaşmaktan çekinmeyin!
Onboarding süreci basamaklardan oluşur ve bu basamakları bir günde çıkıp zirveye ulaşmak imkansızdır. Aynı şekilde, bunu çalışandan beklemek de ciddi bir hayal kırıklığına yol açabilir.
Bu sebeple, ilk otuz günlük iş planını aday ile birlikte kurgulamak, mevcut basamakları tek tek tüm detayları ile anlatmak ve beklentileri tüm çıplaklığı ile paylaşmak iki taraf için de başarılı bir aday deneyimini inşa etmek için önemli bir başlangıç olacaktır.
Ekip ile kaynaşmak olmazsa olmazlardan!
Amerikalı bir danışmanlık şirketi Ceridian’ın yaptığı araştırmaya göre, çalışanların %50’si için güçlü iş arkadaşlığı bağları, onların mevcut işlerine devam etmelerinin en önemli nedenlerinden.
Bu sebeple, yeni başlayan çalışanı, ekip ile kaynaştırmak, güçlü bir aday deneyimi sürecinin en önemli etaplarından. İlk iş günü bir öğlen yemeği düzenlemek, ilk cuma iş çıkışında birlikte bir etkinliğe gitmek ya da farklı lokasyonlarda çalışan kişiler için bir videolu görüşme ayarlamak, buzları kırmaya fazlasıyla yeterli olacaktır.
Şirket değerlerini paylaşmayı unutmayın!
Kurum değerlerini benimseyen, sahiplenen ve sürdürmek için heyecanlı olan çalışanların daha yüksek performans sergilediği birçok araştırma sonucunda karşımıza çıkan verilerden biri.
Bu sebeple, işe yeni başlayan çalışana, kurum değerlerinin, hedeflerin ve kurum hikayesinin doğru ve net anlatılması oldukça önemli.
Tüm bunlar, ilk etapta başarılı bir onboarding sürecinde ele alabileceğiniz ufak adımlardan birkaçı.
Aday deneyimi ise çok uzun bir yolculuk ve bu yolculuk, iyi bir harita çizerek, yapabileceklerinizi kısa & uzun vade şeklinde kurgulamayı gerektiriyor. Bu süreçte, yaratıcılığınızı, eldeki veriler ölçüsünde konuşturacağınız bir design thinking methodu size oldukça yardımcı olacaktır.
Design Thinking eğitimlerini ise işin ehli ile birlikte ele almak için hello@4c1h.com adresine mail atmanız yeterli!
the 4C1H team
Günümüzde teknoloji hızla ilerliyor, yapay zekâ ve otomasyon neredeyse her işin bir parçası haline geldi. Artık pek çok işimizi bu teknolojik yardımcılarla daha hızlı ve verimli yapabiliyoruz. Ama ne olursa olsun, iş hayatının merkezinde hala insana özgü
Gün içinde kendimizi akışa kaptırıyoruz. Uzayıp giden yapılacaklar listesi, bitmek bilmeyen toplantılar ve yetişmesi gereken işler arasında kendimizi bir döngüye sıkışmış gibi hissetmek oldukça normal.
İK ekipleri, iki farklı kuşağın arasında kalmış durumda, adeta bir köprü kurma sanatıyla uğraşıyor. Bir tarafta detaylı raporlar ve düzenli toplantılar bekleyenler, diğer tarafta kamerası kapalı toplantıya katılanlar…
Hikaye anlatıcılığı, insanlarla güçlü bir iletişim ve bağlantı kurmanın etkili yöntemlerinden biri. Aynı zamanda, her beceri gibi, yeterli ilgi ve çalışmayla geliştirilebilen bir beceri.
Yapay zeka, İnsan Kaynakları süreçlerine ciddi bir derecede entegre olmuş durumda. “GenAI One Year Later” başlıklı Gartner Webinar’ında Eser Rızaoğlu’nun aktardığına göre, 2022 yılında İK fonksiyonlarının %52'si GenAI’ı keşif aşamasındayken, bugün %49'u b
Şirket kültürü işe alım ve elde tutma konusunda artık çok kritik bir yerde duruyor. Yakın zamanda yapılan Glassdoor anketi, iş arayanların %77'sinin iş arama sürecinde şirket kültürünü önemli ölçüde dikkate aldıklarını ve bu eğilimin giderek yükseldiğini
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
Formu doldurarak veya
hello@4c1h.com email adresi ile bize ulaşabilirsiniz.