“Üretkenliği zorunlu kılamazsınız; insanlara, ellerinden gelenin en iyisini yapabilmeleri için gerekli araçları vermeniz gerekir.”

-Steve Jobs

2021 birçok şirketin insan kaynakları teknolojilerine daha fazla yatırım yapmasını zorunlu kılan bir yıl oldu. Aslında çalışanlarını desteklemek ve Steve Jobs’un dediği gibi “onlara gerekli araçları sunmak” birçok şirketin zaten bütçe ayırdığı ve önemini fark ettiği bir konuydu. Ancak pandemi hibrit ve uzaktan çalışma gibi iş modelleri ile birlikte şirketler için çalışanları ile bağlarını da güçlendirmeleri gereken bir süreç oldu. Pandemi ile daha da çok gündeme gelmeye başlayan ve önümüzdeki yıl daha da önemli olacak bazı insan kaynakları teknolojileri kavramlarına ve nasıl fark yarattıklarına gelin yakından bakalım.

Bulut Tabanlı Sistemler:

Hibrit ve uzaktan çalışma modelleri hiç de pandemiden sonra tamamen hayatımızdan çıkacak gibi durmuyor. Hatta yöneticilerin yaklaşık %79'u ekiplerin zamanlarını uzaktan çalışma ve ofis arasında bölmelerine kalıcı olarak izin vereceklerini söylüyor. Bu da IK ekiplerinin artık ESS (Employee Self Service) portallarına her zamankinden daha çok ihtiyaç duyacağını gösteriyor. Eğitim programları söz konusu olduğunda ise şirketler kendi LMS (Learning Management System)) sistemlerine yatırım yapmayı değerlendirmeliler.

Yapay Zeka:

Yapay zeka şu anda en çok aday taramasında kullanılıyor. Özgeçmişleri taramak ve otomatik sohbet için robotlar başvuru sahiplerinden gelen soruları kolaylıkla ele alabiliyor. Bu da aday seçiminde ciddi bir kolaylık sağlıyor. Önümüzdeki yıl AI (Yapay Zeka) ile bu alanda yapılabileceklerin daha karmaşık hale geleceği öngörülüyor. İnsan kaynakları profesyonellerinin bu konuda dikkat etmesi gereken şey bilgisayarların sistemik ayrımcılık konusunda önyargıyı kötüleştirmelerine engel olmak. AI tarafından desteklenen bu platformların deneyimli bir insan kaynakları profesyoneli tarafından denetlenmesi en iyi performansı verebilmesi için gerekli görünüyor.

Siber Güvenlik:

Uzaktan çalışan kişilerin %55’i geçtiğimiz yıl kimlik avı ve kötü amaçlı yazılımların da içinde bulunduğu siber güvenlik sorunları yaşadı. Uzaktan çalışan IK uzmanları gizli çalışan verilerini ele aldıklarından bilgisayar korsanlarının hedefi olabiliyor. Bu da IK ekiplerinin katı güvenlik protokollerini izlemesini gerektiriyor. Bununla da bitmiyor. İK, herkesi en iyi güvenlik uygulamaları konusunda eğitmede de büyük bir rol oynuyor. Şirketin eğitimlerinde bu konuya önem vermesi IK’nın Bilgi Teknolojileri ile birlikte çalışarak görev ve erişimleri doğru dağıtması şirketin siber güvenliği için büyük önem taşıyor.

Otomasyon:

Tekrarlayan görevleri otomasyon ile kolaylaştırmak mümkün. Bir araştırmaya göre haftada 5 saatimizi tekrarlayan görevler için harcıyoruz. Bu vakti değer katan işler için harcadığımızı bir düşünün. İnsan kaynakları ekibi içinde artan otomasyon, insanları çalışan bağlılığını iyileştirme gibi stratejik İK işlevlerine odaklanma konusunda özgürleştirebiliyor. Ancak sınırlı teknik becerilere sahip çalışanların da olduğu bir ortamda bazı çalışanlara karşı önyargıya da yol açabildiği bir gerçek. IK profesyonelleri bu durumda hem çalışanları eğitim ve geliştirme ile desteklemek için aksiyon almalı hem de otomasyon sürecinde doğabilecek veri gizliliği ihlalleri konusunda Bilgi Teknolojileri ile birlikte çalışmalı.

Big Data:

Her gün biraz daha veri odaklı bir dünyaya doğru ilerlerken, İK liderleri stratejik veriler sağlamak için gün geçtikçe daha fazla baskı hissediyorlar. İK ekipleri gerçek zamanlı gösterge panoları dahil olmak üzere iş zekası, veri analitiği ve görselleştirme kapasitesine gittikçe daha çok ihtiyaç duyuyor. Birçok İK ekibi zaten üst düzey yöneticilere faydalı, erişilebilir raporlar sağlıyor. Bu yeteneğe sahip İK liderleri gün geçtikçe kurumsal stratejide daha da önemli rol oynayacaklar.

Erişilebilirlik:

Pandeminin iş yapış şeklimizi değiştirdiği bir gerçek. İş hayatına getirdiği en iyi değişim ise, çeşitli engellerden dolayı işe gelemeyenlerin de uzaktan çalışma modeli ile birlikte iş gücüne dahil olmasını sağlamak. IK ekipleri farklı ve değerli yeteneklere sahip kişileri farklı çalışma modelleri ile şirketlerinin iş gücüne dahil etmek için yöntemler düşünmeli. İşverenlerin pandemi öncesinde pek de sıcak bakmadığı  uzaktan çalışma modeli ile, engelli veya çeşitli nedenlerde evden çalışması gereken birçok bireyin artık iş yapabilir durumda olması, 2022’de de gündemde olan bir konu olacak.

Elbette teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, odağında insan olan IK da bu uygulamalarda kendi dokunuşunu eksik etmemeli.  Teknoloji ekiplerin daha akıllıca çalışmasını sağlarken, IK teknolojileri de daha fazla şeyi daha az insan ve çaba ile çözüyor. Ancak empati yapabilen, deneyimli IK profesyonellerinin yerini hiçbir teknoloji alamaz. İnsan kaynakları teknolojilerini şirketinize nasıl daha iyi entegre edebilirsiniz, hangi uygulamalar şirketiniz için daha uygun? Bu konuda size yardımcı olabiliriz. Şirketinizin ihtiyaçlarına özel çözümlerimiz için hello@4c1h.com’a mail atabilirsiniz.

Bu yazıda bu makaleden yararlanılmıştır.