Herkesin ağzında, herkesin dilinde, herkesin aklında… İşin geleceği!
İşin geleceğinin içine bir anda düştük, bilmiyoruz farkında mısınız? :)
Biraz uzman görüşü destekli olarak size Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok diyeceğiz. Uzmanımız ise işin geleceği denince akla gelen isimlerden biri, sıkça kaynak olarak kullandığımız Jacob Morgan.
O da aynısını diyor!
“Gittiğim her yerde, yaptığım her konuşmadan sonra, yöneticilerle yaptığım her toplantıda, sayısız yorum ve e-postada bana sorulan bir soru: İşin geleceği nedir?
Ama size bir gerçekten bahsetmek istiyorum ki ben geleceği okuyamıyorum, işin geleceğinin neler getireceğini de bilemiyorum. Ayrıca bence bu yanlış şekilde sorulan bir soru. ‘İşin geleceği nedir?’ sorusu pasif bir soru şekli. Çünkü, çok kaderci. Yapabilecek bir şeyimiz yokmuş, sadece başımıza geliyormuş gibi bir varsayımdan besleniyor. Sanki bu etkiye hazırlanmak ve bize dayatılanı yaşamak dışında yapabileceğimiz bir şey yok…
Bu, olmaz. Bu, geleceğe dair düşünmenin yanlış bir yolu.
Gelecek bizim yarattığımız, tasarladığımız ve inşa ettiğimiz bir şeydir.
İşte burada soruyu değiştirmemiz gerekiyor. ‘İşin geleceği nedir?’ diye sormak yerine, ‘İşin geleceğinde görmek istediğiniz ne var?’ diye sormalısınız. Sonra da bu görmek istediklerinizi oluşturmak için yola koyulmalısınız.
Kısacası, işin geleceği hakkındaki düşüncelerinizi değiştirmek sizi sürücü koltuğuna oturtacak ve her bir kişiyi aktif bir katılımcı haline getirecek. İşin geleceğini şekillendirmek için adım atan insanlar büyük başarılar elde edecek ve dünyayı değiştirecek.
Öyleyse kendinize sorun, olmasını istediğiniz işin geleceği nedir… Sonra da gidip bunu gerçeğe dönüştürün.”
Geçen paylaşımımızda bir alıntı vardı. “Anlamadan, düşünmeden bir şeyi yaparsak ya da birileri bizim için o şeyi yaparsa uyum gerçekleşmez.” İstediğimiz geleceği, istediğimiz “işin geleceği”ni yaratabilmek için de enine boyuna düşünmeli, ekip arkadaşlarımıza sormalı, fikir almalı ve kendi iş yerimiz için en uygun, özgün yöntemi bulup uygulamalıyız. Ne de olsa herkesin işi ve herkesin işinin geleceği kendi şirketine özgü. Karar sizden, danışmanlık bizden! :)
Bu yazıda https://thefutureorganization.com/what-is-the-future-of-work/ ‘dan yararlanılmıştır.
Ayrıca Jacob Morgan’ın işin geleceğini açıkladığı videoyu da izleyebilirsiniz:
Yaratıcılık inovasyon, problem çözme ve kendini ifade gücü için gereklidir. En parlak zihinler bile yaratıcı engellerle karşılaşabilir.
Otokontrol; kişilerin kendi davranışlarını, düşüncelerini ve duygularını yönetebilme yetisine denir. Hem özel hayatımızda hem de iş yaşamında başarılı olmak için bilinçli bir şekilde geliştirilmesi gereken becerilerden biridir.
“Acemi zihni” anlamına gelen Shoshin, bir konuya bilgi ve deneyimle ilişkili ön yargılar, kabuller ve alışkanlıklardan sıyrılarak, ilk defa görüyormuş gibi yaklaşmayı ifade eder.
Boston Consulting Group’un Haziran 2024 tarihli raporuna göre, dünyadaki çalışanların nerdeyse yarısı kariyerlerinin bir döneminde tükenmişlikle karşılaşmış. Çalışanları büyük oranda bu durumdan koruyan ise kapsayıcılık. Şirketinde değer gören, saygı duyu
Yirminci yüzyıl sinemasının dev ismi Orson Welles, bugün hala yaratıcılığın ve yeniliğin sembolü olmaya devam ediyor.
İş dünyasında sıkça "doğru iletişim kurmak" gerektiğinden bahsediyoruz. Problemlerimizi doğru anlatmak, daha iyi sunumlar yapmak, fikirlerimizi daha net bir şekilde ifade etmenin yöntemlerini araştırıyoruz.
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
Formu doldurarak veya
hello@4c1h.com email adresi ile bize ulaşabilirsiniz.