“Ölçmediğimiz şeyi yönetemeyiz” diyerek verinin önemini vurgular yönetim disiplinleri üzerine yazan Avusturyalı danışman Peter Drucker. Mevcut durumda nerede durduğunuzu bilmezseniz, nereye gideceğinizi nasıl bilebilirsiniz, rotanızı nasıl çizebilirsiniz?
Bu sorunun yanıtı için çalışan deneyimi profesyonellerinin aşina olduğu bir isim bize rehberlik yapıyor.
Şirketlerin çalışan deneyiminde bulundukları yeri anlamak için, Jacob Morgan’ın belirlediği 9 kategoriden yararlanabiliriz. Morgan, bu kategorileri markaların kültür, teknoloji ve çalışma ortamından oluşan 3 ana deneyim alanındaki varlıklarına göre oluşturmuş.
İlk ve en düşük seviyedeki çalışan deneyimindeki “deneyimsiz şirketler”; bu 3 alanda da zayıf olan, faaliyet göstermeyen şirketler. Maalesef eski moda ve hiyerarşik uygulamalarda takılmış şirketlerin gündeminde çalışan deneyimi yer almıyor.
Bir sonraki seviyede ise 3 şirket tipi var ve her biri tek konuda gelişmekte; teknolojide gelişen, çalışma ortamında gelişen ve kültürde gelişen.
Bir üst basamakta ise bahsedilen ana deneyim alanlarından ikisinde gelişmiş şirketler yer alıyor. Etkinleştirilmiş, güçlendirilmiş ve bağlı şirketler olarak 3 gruba ayrılıyorlar.
Son basamaktaki şirketler ise tüm alanlarda başarılılar. Yarı deneyimli diyebileceğimiz şirketler çalışan deneyimine bütünsel bir açıyla yaklaşırken deneyimli şirketler kültür, teknoloji ve çalışma ortamı alanlarında da fark yaratan bir seviyedeler. Pek az şirketin bu seviyeye ulaştığını da eklemeliyiz.
Peki, sizin şirketiniz hangi kategoride yer alıyor? Buna birlikte karar vermek, çalışan deneyimi haritanızda rotanızı birlikte çizmek için hello@4c1h.com’ya bir mail atmanız yeter!
*Yazıda Jacob Morgan’ın The 9 Employee Experience Categories isimli yazısından yararlanılmıştır.
https://www.linkedin.com/pulse/9-employee-experience-categories-jacob-morgan/
Aslı İlmez Yılmaz
Partner – Business Development & Customer Relations Director
Günümüzde teknoloji hızla ilerliyor, yapay zekâ ve otomasyon neredeyse her işin bir parçası haline geldi. Artık pek çok işimizi bu teknolojik yardımcılarla daha hızlı ve verimli yapabiliyoruz. Ama ne olursa olsun, iş hayatının merkezinde hala insana özgü
Gün içinde kendimizi akışa kaptırıyoruz. Uzayıp giden yapılacaklar listesi, bitmek bilmeyen toplantılar ve yetişmesi gereken işler arasında kendimizi bir döngüye sıkışmış gibi hissetmek oldukça normal.
İK ekipleri, iki farklı kuşağın arasında kalmış durumda, adeta bir köprü kurma sanatıyla uğraşıyor. Bir tarafta detaylı raporlar ve düzenli toplantılar bekleyenler, diğer tarafta kamerası kapalı toplantıya katılanlar…
Hikaye anlatıcılığı, insanlarla güçlü bir iletişim ve bağlantı kurmanın etkili yöntemlerinden biri. Aynı zamanda, her beceri gibi, yeterli ilgi ve çalışmayla geliştirilebilen bir beceri.
Yapay zeka, İnsan Kaynakları süreçlerine ciddi bir derecede entegre olmuş durumda. “GenAI One Year Later” başlıklı Gartner Webinar’ında Eser Rızaoğlu’nun aktardığına göre, 2022 yılında İK fonksiyonlarının %52'si GenAI’ı keşif aşamasındayken, bugün %49'u b
Şirket kültürü işe alım ve elde tutma konusunda artık çok kritik bir yerde duruyor. Yakın zamanda yapılan Glassdoor anketi, iş arayanların %77'sinin iş arama sürecinde şirket kültürünü önemli ölçüde dikkate aldıklarını ve bu eğilimin giderek yükseldiğini
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
Formu doldurarak veya
hello@4c1h.com email adresi ile bize ulaşabilirsiniz.