Koronavirüs salgını ile birlikte hayatlarımızı yeni normale adapte ederken bu süreçte neler yaşadık neler…
Bütün bu karmaşada ofislerimize, şirket içi iletişimimize, adaptasyon sürecimize ve değerlerimize ne kadar sahip çıktığımıza bağlı olarak bu süreci bir şekilde geçiriyoruz. Bu etkenlerin dengesini sağlamaya çalışırken bizi çok etkileyen önemli bir faktörü de bu süreçte hatırladık: Kurum Kültürü!
Biz de bu yazımızda biraz araştırmalardan, biraz kurum kültürünün öneminden bahsettik. Yazımız taze çıktı!
İyi Okumalar & Sağlıklı Günler!
Değişmeyen tek şey değişim!
Pandemi sürecinde değişen düzenler, gelen yeni normaller ve edindiğimiz yeni alışkanlıklarımız ile hayat devam ederken ofisler ne alemde sizce? Siz nasılsınız? Birçok şey değişirken; mekanlar, iş yapış biçimlerimiz, ihtiyaçlarımız, günlük rutinler, hiçbir şey bildiğimiz gibi kalmazken… Siz değiştiniz mi? Nasıl iletişim kurduğunuz, nasıl lider olduğunuz değişti mi? Cevap tabii ki evet! Her süreç bir değişim.
Ne de olsa “Fakat kesin olan şudur: Fırtınadan çıktığında, fırtınaya girerkenki sen ile aynı kişi olmayacaksın” demiş Haruki Maruki…
Dengede ve kültürlü
Kurum kültürü, çalışanların davranışlarını yönlendiren kurum içi alışkanlıkların ve değerlerin bütününe denir. Kuruma özgü olan davranış, inanç ve alışkanlıkları kapsar. O kurumda çalışan tüm bireyler tarafından da paylaşılır ve bireylerin davranışlarını da düzenler. Eğer çalışanların kurum içi davranışları da bu kültür ile paralel ise, o kurumda yerleşik bir kurum kültürü olduğundan bahsedebiliriz.
Peki siz bu sürece nasıl girdiniz?
Pandemi bir anda bütün dengeleri değiştirirken bu sürece adapte olmak da bir hayli zordu. Çünkü biliyoruz ki bir şirketteki kültürel normlar, değerler, varsayımlar ve davranışlar genellikle organizasyonlara yerleşmiştir ve değişmesi de kolay değildir.
Her yol bir kapıya açılır!
Bir strateji ve kültür danışmanlık şirketi olan THRUUE, kurum kültürünün belirsiz geleceğini incelemek için küresel bir araştırma yapmış.
Araştırmaya göre; güçlü yönetilen, yapıcı bir kültürle pandemiye giren şirketler, diğerlerinden daha hızlı iyileşecek esnekliğe sahip. Pandemi öncesinde zaten değişim ve dönüşüm geçiren şirketler, yeni bir liderlik anlayışı geliştirebilir, büyüyebilir. Salgına zayıf bir kültürle giren şirketler ise gereken esnekliği sağlayamadıkları için ilerlemekte ya da ayakta kalmakta zorlanacak.
Peki siz hangi yolu seçeceksiniz?
Ama umutsuzluğa kapılmaya gerek yok! Çözüm hep var. Olumlu kültürel değişim sağlamak için ve şirketinizin büyümesi için önce şirketinizin nerede olduğunu değerlendirin.
Çalışanlarınızın performanslarına, onları nelerin etkilediğine, motive ettiğine bakın. Bunun için anketlerden, toplantılardan yararlanabilirsiniz. Çalışanlarınız kendilerini ifade ettikçe onların beklentilerini daha iyi anlayabilirsiniz.
Yol haritası çizin!
Çalışanlarınızı, ekibinizi dinledikten sonra siz de kendi beklentilerinizi belirleyin. Şirket içi değerlerinizi oluşturun. Atacağınız her adımı oluşturduğunuz şirket değerlerinizle uyumlu olacak şekilde atın.
Çalışanlar ile sözleşme yapın!
Bu sözleşme yazılı değil sosyal bir sözleşme tabii ki! Onları empati ile dinleyin: Güvenilir, kendilerini ifade edecekleri güvenli bir alan oluşturun.
Birlikte yeniden bir alan yaratın. Herkes için işe yarayan yaratıcı ve yenilikçi iletişim, kültür ve değerleri planlayın ve oluşturun.
Bu süreçte yeniye adım atarken şirketinizde iletişim, esneklik ve adaptasyonu sağlayın! Uzun lafın kısası, şirket içi değer yaratıp, kurum kültürünüzü oluştururken o kültürün sizi büyütmesine izin verin!
the 4C1H team
Birçok kişinin ve farklı kültürlerin bir arada olduğu çalışma ortamı içinde herkesin aynı şeye inandığı bir ahlak anlayışı yaratabilmek mümkün mü? Evet mümkün! Yazdığımız adımlarla etik bir kültür anlayışı yaratarak…
Uzaktan çalışma disiplini, çalışan deneyimi penceresinde çok yeni bakış açıları kazandırdı. Artık yapılması gerekenler, üzerine düşünülmesi gerekenler çok daha farklı. Bu durumun hem artıları hem eksileri var. Birçok araştırmadan çıkan verileri derledik.
Uzaktan çalışmanın hayatımıza girmesi ile artık bırakmamız gereken alışkanlara bir göz atalım!
Dünya Değerler Günü'nde değerinizi fark edin!
“Az çoktur” yani daha bilinen haliyle “Less is more” tabiri, genellikle mimaride, artık indirgenemeyecek kadar güzel bir şey yaratmak anlamına geliyor. Bu elbette günümüzde bir yaşam tarzı halini aldı ve bu sözden öğreneceğimiz çok şey var!
Uzaktan çalışma kültürü hayatımıza iyice yerleşmişken ve koltuğundan ayrılmaya pek de niyeti yokken, iş dünyasındaki dijital varlığımızı daha görgülü ve saygılı hale getirmek için birkaç ayrıntıyı sizlerle paylaşmak istedik.
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
You may contact us via hello@4c1h.com
or by filling the form below: