Geçtiğimiz sene HRCommunicators’ta konuk ettiğimiz Sevgili Aga Bajer (https://www.linkedin.com/in/agabajer), kurum kültürünün 4 düşmanından bahsediyor. Bunlar: Toksik kültür, vasatlık, bürokrasi ve anarşi.
Son araştırmalar, toksik kültürün çalışanların işten ayrılmalarındaki en önemli nedeni olarak tükenmişlik ve düşük ücretin üstünde yer aldığını gösteriyor. Çalışanların birbirinin üzerine basarak ilerlediği bir ortamda, sonuçların ilişkilerin önüne geçtiği şirketlerde çalışanın anlam bulduğu, çalışanı besleyen, çekici bir kurum kültürü oluşturmak oldukça zorlaşıyor. Bu kurumlarda “culture vulture” dediğimiz işlerinde başarılı fakat kurum kültürü ve değerleriyle uyuşmayan çalışanlar öne çıkabiliyor. Bu kişilerle yollar ayrılmadığı sürece uzun vadede zarar gören kurum ve kurum kültürü oluyor.
Kültürün ikinci düşmanı vasatlık. Burada da ilk maddenin tersine, ilişkilere o kadar öncelik veriliyor ki hesap verilebilirlik kalmıyor. “Salla başını al maaşını” zihniyeti kurumun çalışma biçimine hakim oluyor. Çalışanlar şirkete katma değer sağlayabilecek en küçük riski almaya çekiniyor ve en kötüsü buna ihtiyaç duymuyor.
Üçüncü düşman bürokrasinin hakim olduğu bir kurumda kendinizi prosedürlere gömülmüş hissedersiniz, bir form doldurmak için izin almak üzere başka bir form doldurmanız gerekir Kurallar her şeyin önünde gelirken risk almak dolayısıyla inovasyon hayal olur. Son yıllarda, bürokrasi engelinin farkına varan pek çok şirket daha çevik olmak için takımlar kuruyor, süreçlerini yeniliyor.
Anarşi ise bürokrasinin diğer ucu. Burada da normlar yok, özgürlük var. Fakat birlikte hareket edilmeyince özgürlük bir organizasyonu nereye götürebilir?
Peki, bu 4 düşmanı nasıl uzaklaştırabiliriz?
Öncelikle hangisi veya hangileriyle baş etmemiz gerektiğinin farkına varmak, kurumun resmini doğru çekmek gerekiyor. Bunun için de mutlaka çalışanı dinlemek, araştırma ve analiz yapmak önem kazanıyor. Böylesi kültür dönüşüm projelerinde aynı zamanda lider iletişimi, İK’nın stratejik konumu ve tüm yöneticilerin kurum kültürünü sahiplenici duruşu da büyük rol oynuyor. Bu dönüşüm sürecini bizimle birlikte başlatmak isterseniz hello@4c1h.com’ya bir mail göndermeniz yeterli.
Aslı İlmez Yılmaz
Partner – Business Development & Customer Relations Director
Hikaye anlatıcılığı, insanlarla güçlü bir iletişim ve bağlantı kurmanın etkili yöntemlerinden biri. Aynı zamanda, her beceri gibi, yeterli ilgi ve çalışmayla geliştirilebilen bir beceri.
Yapay zeka, İnsan Kaynakları süreçlerine ciddi bir derecede entegre olmuş durumda. “GenAI One Year Later” başlıklı Gartner Webinar’ında Eser Rızaoğlu’nun aktardığına göre, 2022 yılında İK fonksiyonlarının %52'si GenAI’ı keşif aşamasındayken, bugün %49'u b
Şirket kültürü işe alım ve elde tutma konusunda artık çok kritik bir yerde duruyor. Yakın zamanda yapılan Glassdoor anketi, iş arayanların %77'sinin iş arama sürecinde şirket kültürünü önemli ölçüde dikkate aldıklarını ve bu eğilimin giderek yükseldiğini
İnsanların ofise girdiklerinde veya online bir toplantıya giriş yaptıklarında nasıl hissettiklerini şekillendiren en önemli noktalardan biri şirket kültürü olabilir. Birçok kültür ölçümleme metodu var tabii ama gün sonunda “Sabahları işe gitmek için heyec
Gen Z yeni terimleriyle gümbür gümbür geliyor… Work-life balance değil, work-life blend peşindeler. Hem işlerini yapıp hem de slay etmeyi biliyorlar!
Yaratıcılık inovasyon, problem çözme ve kendini ifade gücü için gereklidir. En parlak zihinler bile yaratıcı engellerle karşılaşabilir.
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
Formu doldurarak veya
hello@4c1h.com email adresi ile bize ulaşabilirsiniz.