Kurumunuz için bir blog oluşturmak; uzmanlığınızı göstermenin, pazarlamanın, kurumsal iletişimin ve elbette çalışan deneyimini güçlendirmenin oldukça düşük maliyetli bir yoludur.
Her işletmenin bir bloga ihtiyacı vardır. Blogda düzenli bir şekilde yayın yapmak iç dünyanızı daha iyi yansıtabilmenizi, dış dünyada kurumunuzu daha iyi tanıtabilmenizi sağlar. İşletmeniz ile ilgili gelişmeleri, haberler ve özgün makaleleri takipçilerinize aktarmak, dijital dünyada güncel kalmanız, hedef kitlenizin ilgisini çekip sadakatini kazanmanız için harika bir yoldur.
Blogun diğer sosyal medya kanallarından en büyük farkı; detaylı içerikler oluşturarak uzmanlığınızı yansıtma imkanı sunmasıdır. Hatta diğer sosyal medya kanallarında paylaştığınız mesajların sonunda blogunuza yönlendirme yaparsanız, mesajınızın akılda kalıcılığını da artırmış olursunuz.
Ayrıca blog yazılarınızda takipçilerinize sorular sorarak onların yorumlarını öğrenebilir, ilerleyen dönemdeki stratejilerinizi kurarken de bu geri bildirimleri kullanabilirsiniz. Bu yorumlar hem dış dünyadaki takipçilerinizden hem de çalışanlarınızdan olabilir. Çalışanlarınızın blog üzerinden de sesini duyurması onlar için bir yeni iletişim kanalı daha oluşturduğunuz anlamına gelir.
Oluşturduğunuz blogun çalışan deneyimine katkısı sadece bununla kalmaz. Uzmanlığınızı yansıtmanız çalışanlarınızın kurumunuzla gurur duymasına, kurum içinde yapılanlar çalışmalardan bahsetmeniz ekibinizin bağlılığını artırmaya ve güncel olaylara değinebilmeniz de rekabetçiliğinizi göstermenize yarar.
Daha da önemlisi çalışanlarınıza blogunuzda kendilerini ifade etme şansı verirseniz, uzmanlıklarını gösterecekleri yeni bir platform sunmuş olursunuz. Seslerinin kurum içinde sınırlı kalmamasını ve dış dünyaya ulaşmasını da sağlarsınız.
4C1H’de biz de her hafta bir blog yazısı paylaşarak, bir arkadaşımızın kendi görüşlerini ve uzmanlığını paylaşmasını sağlıyoruz. Bugüne dek ekibimizden birkaç arkadaşımız blog yazılarıyla sizlerle birlikte oldu. Bundan böyle bütün ekip arkadaşlarımız blogumuza yazılar ekleyerek görüşlerini ve uzmanlıklarını sizlerle paylaşacak.
Cengizhan Babacan
Copywriter
Günümüzde teknoloji hızla ilerliyor, yapay zekâ ve otomasyon neredeyse her işin bir parçası haline geldi. Artık pek çok işimizi bu teknolojik yardımcılarla daha hızlı ve verimli yapabiliyoruz. Ama ne olursa olsun, iş hayatının merkezinde hala insana özgü
Gün içinde kendimizi akışa kaptırıyoruz. Uzayıp giden yapılacaklar listesi, bitmek bilmeyen toplantılar ve yetişmesi gereken işler arasında kendimizi bir döngüye sıkışmış gibi hissetmek oldukça normal.
İK ekipleri, iki farklı kuşağın arasında kalmış durumda, adeta bir köprü kurma sanatıyla uğraşıyor. Bir tarafta detaylı raporlar ve düzenli toplantılar bekleyenler, diğer tarafta kamerası kapalı toplantıya katılanlar…
Hikaye anlatıcılığı, insanlarla güçlü bir iletişim ve bağlantı kurmanın etkili yöntemlerinden biri. Aynı zamanda, her beceri gibi, yeterli ilgi ve çalışmayla geliştirilebilen bir beceri.
Yapay zeka, İnsan Kaynakları süreçlerine ciddi bir derecede entegre olmuş durumda. “GenAI One Year Later” başlıklı Gartner Webinar’ında Eser Rızaoğlu’nun aktardığına göre, 2022 yılında İK fonksiyonlarının %52'si GenAI’ı keşif aşamasındayken, bugün %49'u b
Şirket kültürü işe alım ve elde tutma konusunda artık çok kritik bir yerde duruyor. Yakın zamanda yapılan Glassdoor anketi, iş arayanların %77'sinin iş arama sürecinde şirket kültürünü önemli ölçüde dikkate aldıklarını ve bu eğilimin giderek yükseldiğini
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
Formu doldurarak veya
hello@4c1h.com email adresi ile bize ulaşabilirsiniz.