Psikolog Abraham Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisini duymuşsunuzdur. Maslow bu teoride, 5 farklı insan ihtiyacı kategorisinden yola çıkarak insanların davranışlarını oluşturduğunu söyler. Bunlar:
Bilmeyenler için de ihtiyaçlar hiyerarşisine değindiğimize göre işin çalışan deneyimi ile ilgili olan kısmına gelelim. Günümüzde birçok hastalık, sosyal durum Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisiyle açıklanıyor. Çalışan deneyimi niye açıklanmasın ki?
Hepimizin amacı gerek kendi hayatımızda gerekse iş hayatında son aşamaya ulaşıp “kendini gerçekleştirme” evresine gelebilmek. Kariyerinde kendini gerçekleştirebildiğine veya yaşı genç olmasına rağmen gerçekleştirebileceğine inanan çalışanlardan oluşan bir kurum yaratmayı kim istemez? Aslında çalışan deneyimi ile ilgili yapılan birçok proje de bunun için yapılıyor zaten. Ancak burada hiyerarşiyi göz ardı etmemek çok kritik. “Hiyerarşi” kavramı çoğu kişiye hoş gelmese de hatta günümüzde modasını dahi yitirmiş bir kavram olsa bile “kendini gerçekleştirme” aşamasına giderken oldukça kritik.
Maslow çok basit bir şekilde diyor ki; “Fizyolojik ihtiyacını karşılayamamış biri kendini gerçekleştiremez.” Hiyerarşide 1. ihtiyaçtan başlayıp adım adım gitmek gerekiyor. Aynı şeyi çalışan deneyiminde de gerçekleştirmek büyük önem taşıyor. Elbette çalışan deneyiminde “kendini gerçekleştirme” adımına gelmeden önceki adımlar Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi ile aynı olmayabilir. Hatta bu adımların içeriği farklı kurumlar özelinde değişiklik bile gösterebilir. Bu yüzden her kurumun kendi ihtiyaç hiyerarşisini inşa etmesi gerekiyor.
Piramidi inşa ederken çalışanlara kulak vermek çok önemli. Onların kurum içinde “fizyolojik” olarak tanımlayacağı ihtiyaçları temel ihtiyaç olarak baz alan kurumlar, kendini gerçekleştirme aşamasına ulaşan piramidi çizebilirler.
İşin özü; kurumunuz için kendi ihtiyaçlar hiyerarşinizi çizmeli ve bu hiyerarşiyi doğru uygulamalısınız. Eğitim, bilgi gibi temel ihtiyaçları eksik olan bir çalışana wellbeing etkinlikleri sunarak kendisini gerçekleştirmesinde yardımcı olamazsınız.
Maslow’un teorisi çalışan deneyiminde en iyiye ulaşmak için güzel bir yol gösterici olabilir. Elbette biz de uzmanlığımızı kullanarak kurumunuz için ihtiyaçlar hiyerarşisi oluşturmanıza yardımcı olabiliriz. 😊 Bize her zaman hello@4c1h.com adresi üzerinden ulaşabilirsiniz!
Cengizhan Babacan / Copywriter
Bir saate sığdırılmaya çalışılan üç saatlik gündemler, birbiriyle kesişmeyen fikirler ve sonunda “bunu sonra tekrar konuşalım” cümlesi... Çoğumuz bu döngüye aşinayız.
Belirsizliğin giderek arttığı dönemlerde çalışanların motivasyonunu yüksek tutmak, şirketlerin güçlü kalabilmesi için olmazsa olmaz.
Günümüzde teknoloji hızla ilerliyor, yapay zekâ ve otomasyon neredeyse her işin bir parçası haline geldi. Artık pek çok işimizi bu teknolojik yardımcılarla daha hızlı ve verimli yapabiliyoruz. Ama ne olursa olsun, iş hayatının merkezinde hala insana özgü
Gün içinde kendimizi akışa kaptırıyoruz. Uzayıp giden yapılacaklar listesi, bitmek bilmeyen toplantılar ve yetişmesi gereken işler arasında kendimizi bir döngüye sıkışmış gibi hissetmek oldukça normal.
İK ekipleri, iki farklı kuşağın arasında kalmış durumda, adeta bir köprü kurma sanatıyla uğraşıyor. Bir tarafta detaylı raporlar ve düzenli toplantılar bekleyenler, diğer tarafta kamerası kapalı toplantıya katılanlar…
Hikaye anlatıcılığı, insanlarla güçlü bir iletişim ve bağlantı kurmanın etkili yöntemlerinden biri. Aynı zamanda, her beceri gibi, yeterli ilgi ve çalışmayla geliştirilebilen bir beceri.
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
Formu doldurarak veya
hello@4c1h.com email adresi ile bize ulaşabilirsiniz.