Şu bir gerçek ki Y kuşağı X kuşağına kıyasla evlenmek konusunda pek aceleci değil! Hal böyle olunca son yıllarda birçok işyerinde bekar çalışanların sayısı hatırı sayılır bir artış gösterdi. Sizce bu şirketlerin ne kadarı evli ve bekar/dul çalışan oranının şirket kültürüne etkisinin farkında? Korkarız oran olması gerekenin altında. Oysa kapsayıcılık sadece etnik köken ve cinsel yönelimi değil medeni hali de kapsayan bir konu.
Bekarlık zor zanaat!
Bekarlar toplumun gittikçe daha büyük bir bölümünü oluşturuyor. Pew Araştırma Merkezi’nin Amerika’da 2019’da yaptığı bir araştırmaya göre yaşı 25-54 arası 10 yetişkinden 4’ü bekar. İngiltere ve Galler’de ise bu sayı %35 oranında. Asya ülkelerinde de sayı sürekli artmakta. İnsanların evlenme yaşının gecikme sebebi finansal stabiliteyi daha geç yakalamalarından kaynaklanıyor. Ama aynı araştırma şirketinin 2020’de yaptığı başka bir araştırma göstermiş ki bekar Amerikalıların yarısı ne bir partner ne de ilişki arayışında. Hayatlarının başka alanlarına öncelik verdiklerini ve bekar olmaktan keyif aldıklarını belirtmişler.
Bekarların başı kel mi?
Davranışsal ekonomist Peter McGraw diyor ki, “evli çalışanlara tanınan doğum izni gibi izinlerden bekar çalışanlar da diğer yakınlarına bakmak için yararlanabilirler.” Bunu hiç düşünmüş müydünüz? Bekar çalışanların işe daha fazla zaman ayırabileceği ve daha fazla mesai yapabileceği düşüncesi evli bekar ayrımında bekarların haksızlığa uğradığını hissettiği bir alan.
Yöneticiler ne yapabilir?
Bekar çalışanların eş ve çocukları olmasa da zaman ayırmaları gereken yakınları olduğunu hatırlamak önemli. Üstelik bu yakınların sadece kan bağıyla akrabaları olan kişiler olmayabileceğini de hesaplamak gerekiyor. Çalışanın kendisine yakın hissedip aile olarak gördüğü arkadaşlarını da ailesi olarak düşünmek gerekli. Mesela en yakın arkadaşı kanserle mücadele eden bir çalışana izin kullandırmak kanunen ona tanınmış bir hak olmasa da şirketinizin insan odaklı yaklaşımın bir uzantısı olarak önemli. Yöneticilere düşen tüm aile çeşitlerini ve türlerini kapsayan bir anlayışla çalışanlarını kabul etmek ve buna göre davranmak.
Mesai konusunda ise herkesin zamanına eşit oranda değer vermek ve evli, bekar, çocuklu, çocuksuz gibi ayrımlar yapmamak adil ve hakkaniyetli bir yönetim şekli olacaktır. Son olarak yan haklarınızı da kapsayıcı ve modüler hale getirerek hem evli hem de bekar çalışanlarınızı memnun edecek seçenekler sunabilir, istediklerini seçecekleri esnekliği sağlayabilirsiniz. “Biz bir takımız” diyebilmeniz için, tüm çalışanlarınızı tüm seçimleriyle kucakladığınız bir şirket kültürünü gelin birlikte oluşturalım, ya da dönüştürelim. Bize hello@4c1h.com’a mail atarak ulaşabilirsiniz.
Bu yazıda bu makaleden faydalanılmıştır.
Birçok kişinin ve farklı kültürlerin bir arada olduğu çalışma ortamı içinde herkesin aynı şeye inandığı bir ahlak anlayışı yaratabilmek mümkün mü? Evet mümkün! Yazdığımız adımlarla etik bir kültür anlayışı yaratarak…
Uzaktan çalışma disiplini, çalışan deneyimi penceresinde çok yeni bakış açıları kazandırdı. Artık yapılması gerekenler, üzerine düşünülmesi gerekenler çok daha farklı. Bu durumun hem artıları hem eksileri var. Birçok araştırmadan çıkan verileri derledik.
Uzaktan çalışmanın hayatımıza girmesi ile artık bırakmamız gereken alışkanlara bir göz atalım!
Dünya Değerler Günü'nde değerinizi fark edin!
“Az çoktur” yani daha bilinen haliyle “Less is more” tabiri, genellikle mimaride, artık indirgenemeyecek kadar güzel bir şey yaratmak anlamına geliyor. Bu elbette günümüzde bir yaşam tarzı halini aldı ve bu sözden öğreneceğimiz çok şey var!
Uzaktan çalışma kültürü hayatımıza iyice yerleşmişken ve koltuğundan ayrılmaya pek de niyeti yokken, iş dünyasındaki dijital varlığımızı daha görgülü ve saygılı hale getirmek için birkaç ayrıntıyı sizlerle paylaşmak istedik.
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
You may contact us via hello@4c1h.com
or by filling the form below: