Çamurun içindeyken çırpınmak ne derece mantıklıysa zor zamanlarda olumsuza odaklanmak da o derece mantıklı… Yani değil!
Zor zamanlarda olumsuzluk, özellikle bir lider için pek kurtarıcı bir hamle olmayacaktır. Bu sadece şirketin genel ruh halini etkilemekle kalmaz, aynı zamanda katılım ve üretkenlik seviyelerini de doğrudan etkiler. Aksine, liderler kasıtlı olarak takdir yaydığında ise herkesin zor zamanlarına destek olup ilişkileri sağlam tutar ve motivasyonu düşürmemiş olur. Bir araştırmaya göre çalışanlar, üstleri tarafından takdir gösterildiğinde %50 daha başarılı oluyor. Öyleyse, bu takdir kültürünü bir kurum kültürü haline getirip motivasyon sağlamak için neler yapılmalı?
Takdir, yılda bir veya iki kez paylaşılan büyük bir jest değildir. Bunları bir düşünce yapısı olarak benimsenmeli, günlük hayatınızın ayrılmaz bir parçası haline getirmeli ve bu şekilde liderlik etmelisiniz.
Çalışanlara, iyi iş çıkardıklarında desteğinizi belli edin. Sıkı çalışmalarının, zamanlarının ve enerjilerinin önemini vurgulayın. Onların benzersiz güçlü yönlerinin, şirketin misyonunu ileriye taşımasına nasıl yardımcı olduğunu paylaşın. Bu övgülerin her biri, olumlu motivasyon sağlayıp takdiri yayar.
Uzaktan çalışma, sağlık sorunları ve geleceğe dair belirsizlikler arasında, çalışanlar her zamankinden daha yoğun. Bununla beraber, insanlar iş ve kişisel yaşamın getirdiği fazladan streslere rağmen işlerine bağlı olduklarında bu fedakarlığı takdir etmek önemlidir.
Örneğin hem işinin başında hem de evde çocukları ile ilgilenen bir çalışanınız varsa, bunu ne kadar iyi yaptığına dair motivasyona ihtiyaç duyabilir. Böylece onlarla empati kurabildiğinizi de göstermiş olursunuz.
Takdirle ilgili benzersiz olan şey, bulaşıcı olmasıdır. Ne kadar çok takdir paylaşırsanız, bu, başkalarına da o denli etki eder. Böylece takdir kültürü de gelişmeye başlar.
Bir sonraki toplantınızı şu soruyla başlatmak bile bir başlangıç olabilir: Bugün ne için şükran duyuyorsun? Her kişinin katılımını sağlamayı unutmayın.
Çalışanların %80’den fazlasının aşırı stresli hissetmesi şaşırtıcı bir sonuç değil. Takdir, çalışanların pozitif kalmasına yardımcı olurken, bilinçli farkındalık (mindfulness) uygulamaları yapma da zorlukları kabullenmede yardımcı olabilir. Bu tip uygulamalar, daha olumlu ve istikrarlı bir çalışma ortamı yaratabilir.
İş içinde ve dışında kişisel gelişim, wellbeing fırsatları sunarak ya da çalışma saatlerinin ufak bir kısmını meditasyona ayırarak organizasyonunuzda bilinçli farkındalığı teşvik edebilirsiniz.
Tüm bunları uygulamak ve iş yerinde pozitifliği yaymak, motivasyon sağlamak için hiçbir zaman geç değil! Unutmayın, zihinsel olarak iyi olma hali, sadece günümüzde değil, yaşadığımız her günde, hepimize gerekli!
Bu yazıda https://www.15five.com/blog/gratitude-in-the-workplace/ ‘dan yararlanılmıştır.
Bu metinde deneyim sözcüğünün çeşitli karşılıkları üzerinde durarak bilgilerimi tazelemek istiyorum. Tıpkı yeni bir sözcük türetmek için ölü dillere dönerek oradan kök almak gibi, deneyim sözcüğünün çeşitli disiplinlerdeki anlamlarına bakarak yeni fikirle
Felaketi bire bir yaşayanlar oldukça zor bir dönemden geçerken, uzaktan takip eden bizler de ikincil travma sahibi olduk. Hepimiz çalışırken bile haberleri dinliyor, depremzedelerin acılarına ortak olmaya çalışıyoruz. Peki bu süreçte, ikincil travmaya sa
Bu ay okuduğum bir makale* beni kurumsal nezaket kavramını düşünmeye sevk etti. Kurumsal nezaket, bir kurum içerisindeki çalışanların, liderlerin kendi ekip arkadaşlarıyla, müşterileriyle, tedarikçileriyle iletişim kurarken bunu saygı, empati ve nezaket ç
Geçtiğimiz hafta bir müşterimiz ile yaptığımız toplantıda, üzerinde sonradan da epey düşündüğüm bir soru geldi: ‘Bu kadar yüksek enflasyonun, rekabetin olduğu bir ortamda ben değerler iletişimi ile çalışanların gözündeki inandırıcılığımı nasıl sağlarım, o
Bu blogda bugüne kadar pek çok psikolojik ve hatta edebi olguyu çalışan deneyimiyle ilişkilendirdik. Çalışma hayatı doğası gereği birçok farklı alandan öğeleri içinde barındırıyor ve biz de onu bu öğelerle açıklayabiliyor, anlamlı hale getirebiliyoruz. Bu
2022’yi iyisiyle kötüsüyle geride bıraktık. Ülke gündemi bir yana benim için yeniliklerle dolu bir seneydi. Bu yeniliklerden biri de 4C1H ile başlayan yolculuğum oldu. Temposu yüksek, keyifli ve bir o kadar da öğretici bir yıl geçirdim. Peki neler mi öğre
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
Formu doldurarak veya
hello@4c1h.com email adresi ile bize ulaşabilirsiniz.