En son ne zaman gerçek bir acemi gibi hissettiniz? Yeni bir beceri öğrenirken değil, uzun zamandır yaptığınız bir işte. O meraklılık ve her şeye açık olma duygusunu hala taşıdığınızı söyleyebilir misiniz?
Deneyim kazandıkça, know-how’larla birlikte, yaratıcılığımızı ve sorun çözme becerimizi gölgeleyebilecek no-no’lar, yani öğrenilmiş olmazlar da biriktiririz.
Tecrübeyle gelen bu alışkanlıklar, potansiyel hataları dışarıda tuttukları, işe yaramayacak fikirler veya yöntemlere zaman harcamamızı engelledikleri için iyidirler. Fakat, aynı zamanda bizi konfor alanımıza hapseder, yeni fırsatları fark etmemizin ve alışılmışın dışına çıkmamızın önünde engel oluştururlar.
Zen Budizmi bunun önüne geçmek için bir teknik sunar. “Acemi zihni” anlamına gelen Shoshin, bir konuya bilgi ve deneyimle ilişkili ön yargılar, kabuller ve alışkanlıklardan sıyrılarak, ilk defa görüyormuş gibi yaklaşmayı ifade eder.
Zen Ustası Shunryo Suzuki’nin ünlü bir sözü, Shoshin kavramının özünü şu şekilde ortaya koyar: Aceminin zihninde pek çok olasılık vardır, ustanın zihninde ise çok daha az.
Yani ustalaşmak, bir paradoksu da beraberinde getirir. Bir konu hakkında ne kadar çok bilgi sahibiysek, zihnimizi öğrenmeye o kadar kapatırız. Daha az soru sorar, katkı sağlamaya daha fazla odaklanırız. Japon savaş sanatlarında da kullanılan bu teknik, daralan perspektifimizin dışına adım atarak merak duygusuyla yeniden tanışmamızı sağlar.
Bu nedenle, bildiklerimizi bir kenara bırakarak gerçek bilgeliğe ulaşmamıza yardımcı olan Shoshin, kendimizi öğrenmeye açık tutmak için güçlü bir araçtır.
Selen İyicil Mudun
Content & Account Manager
Günümüzde teknoloji hızla ilerliyor, yapay zekâ ve otomasyon neredeyse her işin bir parçası haline geldi. Artık pek çok işimizi bu teknolojik yardımcılarla daha hızlı ve verimli yapabiliyoruz. Ama ne olursa olsun, iş hayatının merkezinde hala insana özgü
Gün içinde kendimizi akışa kaptırıyoruz. Uzayıp giden yapılacaklar listesi, bitmek bilmeyen toplantılar ve yetişmesi gereken işler arasında kendimizi bir döngüye sıkışmış gibi hissetmek oldukça normal.
İK ekipleri, iki farklı kuşağın arasında kalmış durumda, adeta bir köprü kurma sanatıyla uğraşıyor. Bir tarafta detaylı raporlar ve düzenli toplantılar bekleyenler, diğer tarafta kamerası kapalı toplantıya katılanlar…
Hikaye anlatıcılığı, insanlarla güçlü bir iletişim ve bağlantı kurmanın etkili yöntemlerinden biri. Aynı zamanda, her beceri gibi, yeterli ilgi ve çalışmayla geliştirilebilen bir beceri.
Yapay zeka, İnsan Kaynakları süreçlerine ciddi bir derecede entegre olmuş durumda. “GenAI One Year Later” başlıklı Gartner Webinar’ında Eser Rızaoğlu’nun aktardığına göre, 2022 yılında İK fonksiyonlarının %52'si GenAI’ı keşif aşamasındayken, bugün %49'u b
Şirket kültürü işe alım ve elde tutma konusunda artık çok kritik bir yerde duruyor. Yakın zamanda yapılan Glassdoor anketi, iş arayanların %77'sinin iş arama sürecinde şirket kültürünü önemli ölçüde dikkate aldıklarını ve bu eğilimin giderek yükseldiğini
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
Formu doldurarak veya
hello@4c1h.com email adresi ile bize ulaşabilirsiniz.