Uyarı: Spoiler içermez! :)

Bir animasyon filmi fanı olarak, geçen gün ikincisi vizyona giren "Ters Yüz" filmini izlerken filmin ana karakteri Riley'nin duygularıyla mücadelesine tanık oldum.

Bu mücadele, iş hayatında yaşadığımız inişli çıkışlı duyguları, çalışan deneyiminin sadece sunulan koşullardan ibaret olmadığını, duyguların ve motivasyonun da bu deneyimde ne kadar önemli bir rol oynadığını hatırlattı.

Filmde, Riley'nin beyninde yer alan ve duygularını yöneten beş karakter var: Neşe, Keder, Öfke, Korku ve Tiksinti. Bu karakterler, Riley'nin duygularını nasıl etkilediğini ve bu duyguların onu nasıl yönlendirdiğini anlatıyor film boyunca.

Bence "Ters Yüz" filmi, çalışan deneyiminin temas noktalarına ve hepimizin iş hayatında yaşadığı duygularla ilgili güzel mesajlar veriyor. Film bize duygularımızın bizi nasıl etkileyebileceğini ve duygularımızı yönetmeyi öğrenmenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. En hoşuma giden de, farklı duygulara ve kendimize tüm duygularımızı hissetme izni vermenin önemini de öğretiyor.

Bu mesajlara birlikte bakalım mı?

• Duygularımızın çalışma hayatımızdaki önemini unutmayın.

Filmde olduğu gibi, duygularımız iş hayatımızda önemli bir rol oynar. Motivasyonumuza, üretkenliğimize ve iş arkadaşlarımızla ilişkilerimize kadar çok büyük etkileri var.

Mutlu ve motive çalışanların daha üretken olma eğiliminde olduğunu, stresli çalışanların ise işten ayrılma olasılıklarının daha yüksek olduğunu unutmayın. Tabii, burada liderlere büyük bir rol düşüyor.

• Farklı duygulara izin vermekten korkmayın.

Filmdeki Neşe karakteri, her zaman kontrolde olmak ister ve diğer duyguların Riley'i ele geçirmesine izin vermekten korkar. Ancak film bize her duygunun bir amaca hizmet ettiğini ve kendimize tüm duygularımızı hissetme izni vermemiz gerektiğini öğretiyor.

Aynı şekilde, iş hayatımızda da tüm duygularımıza izin vermek önemli.

Kendinizi üzgün, sinirli, stresli veya endişeli hissetmekten korkmayın. Bu duyguları bastırmak yerine, onları anlamaya ve onlarla başa çıkmaya çalışın. Ve unutmayın ki tüm duygular geçici. :)

• Duygularınızı anlamak, onları yönetmekten daha zordur; duygusal zeka bu anahtarı size verir.

Riley'nin duygularını yönetmesine yardımcı olan ve onu zor durumlarda yönlendiren bir karakter olan Bing Bong yer alıyor. Bing Bong, duygusal zekanın önemini temsil ediyor bu filmde.

Duygusal zeka, kendi duygularımızı ve başkalarının duygularını anlayabilme ve yönetme yeteneğidir. İş hayatında da duygusal zeka önemli bir beceridir. Kendi duygularımızı yönetmemize, başkalarının duygularını anlamamıza ve çatışmaları çözmemize yardımcı olabilir. O sebeple duygusal zekanızı geliştirme çalışmaları yapın, bu konuda eğitimler alın.

• Empatinin öneminin farkına varın.

Riley'nin arkadaşlarının ve ailesinin de kendi duyguları ve bakış açıları var. Film bize başkalarının bakış açılarını anlama ve onlarla empati kurma önemini de öğretiyor.

Empati, özellikle liderler için çok önemlidir. Ekip arkadaşlarımızın, çalışanlarımızın ve müşterilerimizin duygularını anlamamıza ve onlarla daha iyi ilişkiler kurmamıza yardımcı olur.

Ters Yüz filminden çıkarılacak çalışan deneyimi dersleri özetle:

• Çalışanlarınızın duygularını önemseyin ve onları ifade etmelerine izin verin.
• Onlara duygularıyla başa çıkma konusunda destek sağlayın.
• Duygusal zekayı geliştirmeye yönelik eğitimler ve programlar sunun.
• Empati ve anlayışa dayalı bir kurum kültürü oluşturun.

Animasyon filmlerinin, içerdiği mesajların sadece çocuklar için olmadığını, yetişkinlerin de hala büyüme çağında olduğunu unutmayın! :)

Pelin Teksin

Content & Account Manager