Procrastination veya dilimizde sıklıkla “hastalık” kelimesi ile beraber kullanılan erteleme davranışı, kişinin işlerini bilinçli bir şekilde geciktirmesini tanımlar. Fakat, kulağa inandırıcı gelmese de ertelemenin şaşırtıcı faydaları da olabilir!
Ertelemek, zorunlu olduğumuz görevleri yerine getiremediğimiz zaman stres seviyemizi artırabilir, yetersiz olduğumuz konusunda kaygılanmamıza ve bunun sonucunda görevlere verimsiz bir şekilde daha fazla zaman harcamamıza neden olarak yorgunluğu ve hatta tükenmişliği beraberinde getirebilir. Bu nedenle, erteleme sağlığı olumsuz yönde etkileyebilir.
Diğer bir yandan ise pek çok bilim insanı, ertelemeyi bir savunma mekanizması olarak değerlendiriyor. Yapmaktan haz etmeyeceğimiz veya zorlanacağımızı düşündüğümüz bir görev ile karşılaştığımızda, beynimizin hayatta kalmak için ihtiyacımız olan davranışlardan sorumlu parçası limbik sistem ile davranışlarımızı ve dürtülerimizi kontrol etme ve karar verme gibi işlemlerden sorumlu parçası prefrontal korteks arasında bir çatışma başlar. Bu çatışmayı ise genellikle, prefrontal korteksten daha erken gelişen limbik sistem kazanır. Tüm bunlar olurken, siz çoktan dikkatinizi tamamlanmayı bekleyen görevden uzaklaştırmışsınızdır.
Bazı insanların ise kasıtlı olarak erteleme eğilimi gösterdiği düşünülmektedir. İşi tamamlamak için kısa bir süremiz kaldığında, problemleri çözmek için daha yaratıcı yollara başvurmaktan ve daha iyi odaklanmaktan başka çaremiz yoktur, değil mi?
Katılımcılardan yeni iş fikirleri bulmaları istenen bir araştırma, ertelemenin yaratıcılığı tetiklediğini kanıtlıyor. Bu araştırmada, bazı kişilere göreve başlamadan önce 5 dakika oyun oynama fırsatı sunuluyor. Yapılan değerlendirme sonucunda, görevi öğrendikten sonra oyun oynayan katılımcıların fikirleri, görevi öğrenmeden önce oyun oynayanlara veya direkt çalışmaya oturanlara kıyasla %28 daha yaratıcı bulunuyor.
“Neden Kendime Ertelemeyi Öğrettim? başlıklı yazısında öğrencisinin yaptığı bu araştırmaya yer veren örgütsel psikoloji uzmanı Adam Grant’a göre, aklımıza ilk gelen fikirler genellikle en sıradan fikirlerdir. Görevleri erken bitirme dürtümüze cevap vermek ise yeni ve farklı fikirlerin yolunu engellememize sebep olabilir.
Yani, düşündüğümüzün aksine erteleme alışkanlığımız bizim için bir avantaj olabilir.
Selen İyicil Mudun
Content & Account Manager
Kaynaklar:
Birçok kişinin ve farklı kültürlerin bir arada olduğu çalışma ortamı içinde herkesin aynı şeye inandığı bir ahlak anlayışı yaratabilmek mümkün mü? Evet mümkün! Yazdığımız adımlarla etik bir kültür anlayışı yaratarak…
Uzaktan çalışma disiplini, çalışan deneyimi penceresinde çok yeni bakış açıları kazandırdı. Artık yapılması gerekenler, üzerine düşünülmesi gerekenler çok daha farklı. Bu durumun hem artıları hem eksileri var. Birçok araştırmadan çıkan verileri derledik.
Uzaktan çalışmanın hayatımıza girmesi ile artık bırakmamız gereken alışkanlara bir göz atalım!
Dünya Değerler Günü'nde değerinizi fark edin!
“Az çoktur” yani daha bilinen haliyle “Less is more” tabiri, genellikle mimaride, artık indirgenemeyecek kadar güzel bir şey yaratmak anlamına geliyor. Bu elbette günümüzde bir yaşam tarzı halini aldı ve bu sözden öğreneceğimiz çok şey var!
Uzaktan çalışma kültürü hayatımıza iyice yerleşmişken ve koltuğundan ayrılmaya pek de niyeti yokken, iş dünyasındaki dijital varlığımızı daha görgülü ve saygılı hale getirmek için birkaç ayrıntıyı sizlerle paylaşmak istedik.
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
You may contact us via hello@4c1h.com
or by filling the form below: