İlhamın nereden geleceği belli olmadığı gibi, belirli bir süreçten geçip son işe dönüşme şekli de eminim ki herkes için oldukça değişkendir.
Yine de Google Görseller’de bulduğum bu meme benim için oldukça ilişki kurulabilirdi:
Burada gösterilen 3 ve 4. adımları arasındaki “bu iş” - “ben” ilişkisini, Seth Godin çok basit bir şekilde açıklıyor.
Ama önce, gelin dilimize yazar tıkanıklığı olarak geçen writer’s block kavramını anlayalım.
Writer’s block, yazacak bir şey bulamama veya yazmaya nasıl devam edeceğini bilmeme durumu olarak açıklanıyor. Bu olayı fikir bulamama olarak düşünerek yazarlık çerçevesinden rahatlıkla çıkarabilir, fikir felci olarak özetleyebiliriz. Yani ister bir görsel iletişimci olun ister bir komedyen veya bir müzisyen, hepimizin zaman zaman “evet, şimdi ne yapacağım?” anı oluyordur, değil mi?
Peki kaynağı nedir?
Fikirsizlik veya odaklanma problemi olabilir mi?
Seth Godin’e dönelim. Bir röportajında kendisi der ki “Yazar tıkanıklığı gerçektir ve böyle bir şey yoktur.”
Blog yazısında ise durumu şöyle açıklar:
"Yazar tıkanıklığının basit tedavisi
Yazmak.
Yazar tıkanıklığı olan insanların klavyenin tuşlarına basmakla ilgili bir sorunu yoktur. Kötü yazılarla, kusurlu yazılarla, korktukları bir şeyi açığa çıkarabilecek yazılarla yaşamak gibi bir sorunları vardır.
Bunu ele almanın en iyi yolu mükemmel olmayı beklemek değildir. Çünkü beklerseniz, oraya asla ulaşamazsınız.
Bununla başa çıkmanın en iyi yolu yazmak ve kötü yazmanızın ölümcül olmadığını fark etmektir.
Tüm beceriler gibi, pratik yaparak ve geri bildirim alarak gelişiriz."
Youtube üzerinden bulabileceğiniz aynı röportajında “Hiç fikrim yok, diyen insanların asıl söylediği, kötü fikirlerimden korkuyorumdur” der.
Fikir tıkanıklığından ancak bu kaygılarımızı ortadan kaldırdığımızda kurtulabilir, kötü fikirlerin kötü olmalarına rağmen “bir şey” olduğunu fark edebiliriz.
Bu kaygılardan kurtulup kötü fikirlerimizle dost olmanın en kestirme yolu ise iyi fikirleriyle tanıdığımız kişilerin bile tıpkı bizim gibi ortalama ve kötü fikirleri de olduğunu hatırlamaktır. Hatta bazen, hayranlık yaratan fikirleri ortaya çıkaran, paylaşmaya korktuğumuz kötü fikirler olabilir.
Kısacası, 1 her zaman 0’dan iyidir.
Selen İyicil Mudun
Content & Account Manager
Kaynak:
https://seths.blog/2020/06/the-simple-cure-for-writers-block/
Birçok kişinin ve farklı kültürlerin bir arada olduğu çalışma ortamı içinde herkesin aynı şeye inandığı bir ahlak anlayışı yaratabilmek mümkün mü? Evet mümkün! Yazdığımız adımlarla etik bir kültür anlayışı yaratarak…
Uzaktan çalışma disiplini, çalışan deneyimi penceresinde çok yeni bakış açıları kazandırdı. Artık yapılması gerekenler, üzerine düşünülmesi gerekenler çok daha farklı. Bu durumun hem artıları hem eksileri var. Birçok araştırmadan çıkan verileri derledik.
Uzaktan çalışmanın hayatımıza girmesi ile artık bırakmamız gereken alışkanlara bir göz atalım!
Dünya Değerler Günü'nde değerinizi fark edin!
“Az çoktur” yani daha bilinen haliyle “Less is more” tabiri, genellikle mimaride, artık indirgenemeyecek kadar güzel bir şey yaratmak anlamına geliyor. Bu elbette günümüzde bir yaşam tarzı halini aldı ve bu sözden öğreneceğimiz çok şey var!
Uzaktan çalışma kültürü hayatımıza iyice yerleşmişken ve koltuğundan ayrılmaya pek de niyeti yokken, iş dünyasındaki dijital varlığımızı daha görgülü ve saygılı hale getirmek için birkaç ayrıntıyı sizlerle paylaşmak istedik.
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
You may contact us via hello@4c1h.com
or by filling the form below: