FOW.Connect’in dördüncü buluşması “Yeni Dünya’nın Yeni Normalleri” webinarını salı günü gerçekleştirdik.
Expertera kurucusu Alp Sezginsoy’un bu haftaki konuğu Turkcell eski CMO’su Ömer Barboros Yiş.
Şu günlerde, yeni dünya ve yeni dünya düzeninde neler olduğuna, adaptasyonu nasıl sağladığımıza ve sürecin bizleri nasıl etkilediğine dair sohbeti sizler için derledik.
İyi Okumalar!
Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu!
Adaptasyon önemli. Lakin, adaptasyon süreci geldi geçti bile. Her geçen gün evlerimizdeki bu yeni düzene daha da alışmış bir halde uyanıyoruz, evden çalışmanın kolaylıklarını yaşamaya başladığımız günler geçiriyoruz Düzen kurmanın bazı zorlukları hala var elbette. Gün geçtikçe alıştığımız evden çalışma hali, bazen zorlayıcı olabiliyor. Evdeki görevler, iş ve özel yaşamın birbirine girmesi, uzayan mesailer gibi birçok farklı denklem var. Gündem çok hızlı değişiyor, bir şeye tam alışmışken, hop yenisi geliveriyor.
Ayaklarımız yavaşladı, bakış açımız hızlandı!
Herkesin farkındalığı, çok değişken. Farkındalıklar arttıkça insanın kendiyle iletişimi de güçleniyor tabii! Zihin ferahlıyor, bağışıklık güçleniyor, ilgi alanları çeşitleniyor. Aslında evde olmak iyi geliyor. Koşturmaca halinden yavaşlama haline yolculuk ediyoruz. Her yeri dolaşan bizler, şimdi evimizde oturuyoruz. Bu fiziksel yavaşlama hali doğal olarak zihinsel yavaşlamayı da beraberinde getirdi. Daha dingin olmayı öğrenen zihinlerimiz ile daha farklı bakış açılarını kucaklayabiliyoruz.
Evde kalırken kendimizi keşfettik!
Online dünyada kendimizi geliştirebileceğimizi yeni keşfettik belki de. Evet zaten farkındaydık ama fiziksel aktivitelere koştururken online dünyayı yeterince keşfedemiyorduk! İçinde bulunduğumuz topluma hizmet etmek için neler yapabiliriz diye düşünüyoruz artık. Çünkü öğreniyoruz, birlikte büyüyebilir, engelleri birlikte aşabiliriz. Fikir alışverişleri yapıyoruz. Yepyeni aktivitelere başlıyor, bilmediğimiz özelliklerimizi keşfediyoruz. Evde olduğumuz süreç içerisinde ihtiyaçlar ve onlara ulaşabilme şekli de değişiyor.
Uzun iş toplantıları nereye gidiyor?
İş toplantıları son hız devam ederken aslında daha kısa ve verimli geçiyor. Hızlı ve çözüm odaklı konuşmalar artıyor. Bireysel sorunlar değil, başkaları için de, onların ihtiyacı olduğunda da toplantı yapılmaya başlandı. Belki de hepimizin ihtiyaçlarına ortak bir yardım amacı ile bakmayı öğrendik.
Online duygusal buluşmalar da hayatımızda yer almaya başladı. Toplantılara renk geldi. Herkes iletişimde kalmaya ve paylaşmaya özen gösteriyor.
Değerler hep aynı!
İletişim şekli, temas etme şekli değişiyor. Bütün düzen değişirken birey olarak da dönüşüm içindeyiz.
Eski düzene döndüğümüzde nasıl olacak?
Bu süreç gösterdi ki mesafeler artsa, yöntemler değişse bile değerlerimiz hala aynı.
Sevgi, sarılmak, paylaşmak. Normale döndüğümüzde ekranları kenara atıp, sarılmayı çoğaltmak, birlikte vakit geçirmeyi daha ön planda tutmayı hatırlamak önemli.
Kısa kısa …
the 4C1H team
İş dünyasında sıkça "doğru iletişim kurmak" gerektiğinden bahsediyoruz. Problemlerimizi doğru anlatmak, daha iyi sunumlar yapmak, fikirlerimizi daha net bir şekilde ifade etmenin yöntemlerini araştırıyoruz.
Öncelikle İK’nın organizasyondaki yerini iyi anlamak ve anlatmak gerekiyor. Yetenek kazanımından, organizasyonel kültüre stratejik İK fonksiyonlarının öneminin kavranması çok kritik.
Bir animasyon filmi fanı olarak, geçen gün ikincisi vizyona giren "Ters Yüz" filmini izlerken filmin ana karakteri Riley'nin duygularıyla mücadelesine tanık oldum.
Sanatsal faaliyetlerde bulunmanın genel iş performansı üzerinde önemli bir etkisi olduğuna dair pek çok bilimsel çalışma var. Sanat, birçok biçimiyle, yaratıcılığı artırmak, stresi azaltmak ve bilişsel işlevi geliştirmek için güçlü bir araç ve tüm bunlar
Günümüzde, bilgisayarlar ve akıllı telefonlara son derece bağımlı bir yaşam sürüyoruz. Bunun bir sonucu olarak, dikkat süremiz de her geçen gün azalıyor. Bu durum, iş yerinde odaklanma ve performansı da doğrudan etkiliyor.
Gen Z ya da Z kuşağı; günümüzde markaların hem potansiyel müşteri hem de potansiyel çalışan olarak gözbebekleri diyebiliriz. Ancak değişim ve dönüşümün öncüsü bu kuşağı elde tutmak o kadar da kolay değil.
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
Formu doldurarak veya
hello@4c1h.com email adresi ile bize ulaşabilirsiniz.