Koronavirüs ile hayatımızın baş köşesine yerleşen Zoom toplantılarına başta “Aaa ne kolaylıkmış, bundan sonra hep böyle toplanalım!!” şeklinde yaklaştık. Ancak zaman geçti ve her an her dakika kendimizi bir toplantıda bulmaktan yorulmaya başladık, hepimizi görüntülü toplantı çarptı!
Toplantı sayısını azaltmak belki bizden bağımsız sebepler ile çok mümkün olmayabilir. Bunun yerine toplantı esnasında sizi daha az yoracağını düşündüğümüz bazı ufak ipuçlarını toparlamak istedik!
“Verimli” toplantılar dileriz!
Speaker View, gel buraya!
Haydi itiraf edelim!
Her toplantının önemli bir kısmını istemsizce diğer katılımcıları izlemeye ayırarak geçiriyoruz! Kim nereden bağlanıyor, kimin evi nasılmış, kim uykulu duruyor, kim kamerasını açıp açıp kapatıyor, kim özenli giyinmiş, kim ev hali ile...
Bu durum, ana toplantı konusuna odaklanmamızı engellediği gibi, beynimizi de gereksiz bir sürü bilgi ile dolduruyor. Haliyle bu da bizi fazladan yoruyor.
Bu sebeple, Change View kısmından Speaker View’ı seçerseniz, kamerada sadece konuşanın göründüğü özelliğe geçerseniz, bize çok teşekkür edeceksiniz!
Hide Myself, çık ortaya!
Haydi itiraf edelim, no 2:
Herkes, toplantıların büyük bir çoğunda kendini inceler. Bu zaman zaman ‘Aaa bu ışıktan hoş duruyormuşum.’ duygusu doğursa da zaman zaman ‘Ay bugün de ne kılıktayım ya rezil oldum bak...’ duygusunu tetikleyebilir.
Öncelikle şunu söyleyelim, her halinizle gayet iyisiniz! Tek kusurunuz, kendinizi incelemek J
Kendinizi görmemek için görüntünüzün üzerinden Hide Myself özelliğini seçebilirsiniz. Bu sayede siz kendinizi artık göremeyeceksiniz. Ama toplantının diğer katılımcıları sizi görebilecekler.
Chat özelliği: “Kullanın beni!”
Her toplantıda şunu yaşarsınız:
X kişisi: “... İşte gördüğünüz gibi bu raporlar ile anladık ki...”
Aynı anda Y ve Z kişileri:
Y: “Bir de şu vardı...”
Z: “Heh ben de onu diyecektim, Y siz söyleyin önce lütfen...”
Alakasız A kişisi:
“Lafınızı bölüyorum ama şu da vardı, heh pardon siz mi dediniz onu?”
Konu ile alakasız bir diğer B kişisi:
“Ben mi? Yok ben demin başka konu için şunu demiştim.”
Sessizlik...
Ve kimsenin konuyu anlamaması...
Bu gibi durumlarda, toplantı odağının kaçmasını engellemek, ana konunun bölünmemesini sağlamak ve yan konuların da aynı anda akmasını sağlayabilmek için Zoom üreticileri chat ekranı yapmışlar. Bu sayede hem zamanı verimli kullanabiliriz hem de aynı anda birden fazla konunun ilerlemesini sağlayabiliriz. Ana konular ana akışta dönerken yan konular, ana konuyu bölmeden chat ekranından ilerleyebilir.
Işığı yormayan fonlar candır!
Gözü en yoran şeylerden biri de toplantı yapılan kişilerden birinin ışığı arkasına alması ile oluşur. Fon ile aynı renkte kıyafet giyerek ekranda kendisini aradığımız kişiler de bu yorgunluğa sebebiyet verebilir belki.
Bu sebeple ışığı karşıdan alan ve göz yormayacak alanlarda toplantılarımıza yapmaya hep birlikte özen gösterelim.
Hayır demek kurtarır!
Tüm gün evde olmak, çalışma saatlerimizi artırdı. Bunun önüne geçmek için yazılı olarak çözüleceğini düşündüğümüz konular ile ilgili konan toplantılara “Hayır!” diyebilmeliyiz. Bunu yapamıyorsak da toplantı sürelerini en az 15 en fazla 30 dakika, maksimum 5-6 katılımcı ile organize edebiliriz.
Aksi takdirde günün sonunda ortaya çok da bir iş çıkmadığını düşünüp buna rağmen neden bu kadar çok yorulduğunuzu hissettiğinizi sorgulayabilirsiniz.
the 4C1H team
Yaratıcılık inovasyon, problem çözme ve kendini ifade gücü için gereklidir. En parlak zihinler bile yaratıcı engellerle karşılaşabilir.
Otokontrol; kişilerin kendi davranışlarını, düşüncelerini ve duygularını yönetebilme yetisine denir. Hem özel hayatımızda hem de iş yaşamında başarılı olmak için bilinçli bir şekilde geliştirilmesi gereken becerilerden biridir.
“Acemi zihni” anlamına gelen Shoshin, bir konuya bilgi ve deneyimle ilişkili ön yargılar, kabuller ve alışkanlıklardan sıyrılarak, ilk defa görüyormuş gibi yaklaşmayı ifade eder.
Boston Consulting Group’un Haziran 2024 tarihli raporuna göre, dünyadaki çalışanların nerdeyse yarısı kariyerlerinin bir döneminde tükenmişlikle karşılaşmış. Çalışanları büyük oranda bu durumdan koruyan ise kapsayıcılık. Şirketinde değer gören, saygı duyu
Yirminci yüzyıl sinemasının dev ismi Orson Welles, bugün hala yaratıcılığın ve yeniliğin sembolü olmaya devam ediyor.
İş dünyasında sıkça "doğru iletişim kurmak" gerektiğinden bahsediyoruz. Problemlerimizi doğru anlatmak, daha iyi sunumlar yapmak, fikirlerimizi daha net bir şekilde ifade etmenin yöntemlerini araştırıyoruz.
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
Formu doldurarak veya
hello@4c1h.com email adresi ile bize ulaşabilirsiniz.