Hızlı ve şaşkın bir şekilde alışmaya çalıştığımız yeni normallerimizi yaşadığımız şu pandemi günlerinde, birey olarak güçlü kalmaya çalışıyoruz. Bunun yanı sıra yaşadığımız aile, toplum, şirket olarak da güçlü, esnek ve yaratıcı kalmak için uğraştık ve uğraşmaya da devam ediyoruz…
Bu süreçte en büyük gücümüz adapte olabilme yeteneği. Bu yeteneğin yanı sıra onu hayata hızlı bir şekilde uygulamak da oldukça önemli…
Biz de tam bu sularda; güç, hız, esneklik ve yaratıcılık üzerine biraz düşündük.
İyi okumalar & Esnek Günler
Neler oldu bir an’da?
Deneyimlediğimiz gibi, bir anda, her şey, bütün planlar, toplantılar, hedefler değişebiliyor, yön değiştirebiliyor ve teknoloji hayatımızın her alanında yer edebiliyormuş. Düşünsenize, bir an’da yepyeni bir sürece adım attık!
Yaşadıklarımızı önceden anlatsalar, bunlar olacak deseler asla inanmazdık...
Büyükler boşuna dememiş, su gibi ol yavrum!
Hal böyleyken, birey olarak değişime adapte oluyoruz, aynı zamanda çalışma ortamımızı da adapte etmeye çalışıyoruz. İşte, burada güçlü durmanın gücü geliyor akıllara.
Güç, güçlü kavramı birçoğumuzun aklına sert, katı, kuralcı, esnek olmayan gibi gelse de, gerçekten güç o mu?
Aslında, esnek, su gibi akışkan, adaptasyonu hızlı bireyler ve şirketler daha güçlü olmaz mı?
Gelin birlikte bakalım!
Hızlı ve Kararlı
“Çeviklik, örgütlerin hızlı bir şekilde, değişime cevap verebilme yeteneğidir.”
Aslında yaşanılan bu dönemde, olaylar karşısında hızlı karar vermeyi ve o kararları hayata hızla uygulamayı geliştirdik. Teknolojiyi hızla evlere davet ederken, sağlıklı kararlar alıp aynı zamanda şirket içi değerleri korumaya çalışırken, organizasyondaki çevikliği yaratmak, var ise sürdürmek üzerine uğraştık. Peki, bunu sürdürmeye devam etmek ve çevik kültürü güçlendirmek için ne yapmalı?
Dışarı çık
Güven temelli, yeniliğe açık, özgür ve yaratıcı bir ortamı hem hızlı, hem de kolay bir şekilde nasıl sağlarsın? Özellikle bu dönemde yaşanılan bu zorlu süreci basite indirgemek değil ama olaylara bir parça dışarıdan bakmak, şirket içi, iyi ve kötü yanları kabul edip gelişime açık olmak, belki de hızlı ve yapıcı şekilde değişime giden yol olabilir.
Kuruma, kültüre, şirket içi düzene dışarıdan bakmak, değişimdeki dalgalanma sırasında, yeni kararları daha objektif alabilmek adına yararlı.
Herkes nasıl mutlu olur?
Özellikle yaşanılan bu zorlu dönemde, çevik olmak,şirkette kararlar alırken, hem rekabeti korumak hem de çalışanları memnun etmek ve kurum kültürünü korumak için neler yapılabilir?
İş yerinde ekip arkadaşlarının da senin de hata yapabileceğini kabul etmek ve işleri farklı şekilde yapmaya açık olmak, bu dönemde müşterilerinin ihtiyaçlarını görmek, uzaktan ama yeniliği işe adapte ederek, müşterinin değerlerini karşılamak,kurumun değişen ortamda yaratıcı ve esnek olma yeteneğine yani çevik kavramını karşılamaya yardımcı olur.
Güçlenmek için kabul
Ekonomik belirsizliğin, geleceği ön göremediğimiz bu günlerin içinden geçerken çalışanların ihtiyaçları, müşteri beklentileri ve bilinmez günleri, sorun değil; tam tersine gelişimin, adaptasyonun ve yenilenmenin bir parçası olarak görmek akıntıya karşı durmaya çalışmaktansa, seni, dalgaların keyfini çıkarmaya davet edebilir.
Bütün bu süreçte başarısızlığı, öğrenmenin bir parçası olarak kabul et ve ilerlemek için bir engel olarak görme!
the 4C1H team
Picasso bir restoranda otururken bir adam onu tanır ve yanına gelerek uzattığı peçeteye bir şeyler çizmesini rica eder. Picasso adamı kırmaz ve cebinden çıkardığı kurşun kalemiyle kara kalem bir çizim yapar. Birkaç çizgiyle tam bir Picasso eseri olan bir
Her fırsatta söylediğimiz bir şey var: Çalışan deneyimi atıştırmalıkların, etkinliklerin ve hediyelerin çok daha ötesinde! Bu gibi jestler ancak çalışanı anlayan, ihtiyaçlarının farkına varan, yanıt veren, anlam bulduran bir deneyimin içinde değer kazanab
İzleyenleriniz var mı bilmiyorum ‘’Aaahh Belinda", 37 yıl sonra Netflix ekranlarında tekrar seyirciyle buluştu ve beni kendi dünyasının içine çekti!
Uçuş görevlilerinin sürekli rehberlik sağlayarak ve empati göstererek, bazen endişeli olabilecek durumları daha rahat hale getirmeleri, yolcuların ihtiyaçlarına cevap vermeleri, çalışma ortamındaki liderlerin de ekip arkadaşları için çaba göstermelerini h
Evden çalışmanın avantajlarını tatmış bir kitleyi haftada 3 gün ofise getirirken daha çok “bir arada”lığın gücünden yararlanmak, kurum kültürünü bu anlamda beslemek gerekir.
Procrastination veya dilimizde sıklıkla “hastalık” kelimesi ile beraber kullanılan erteleme davranışı, kişinin işlerini bilinçli bir şekilde geciktirmesini tanımlar. Fakat, kulağa inandırıcı gelmese de ertelemenin şaşırtıcı faydaları da olabilir!
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
Formu doldurarak veya
hello@4c1h.com email adresi ile bize ulaşabilirsiniz.