Büyüklerinin karşısında düzgün otur, bir yere girince selam ver, teşekkür et, yemek yerken ağzını şapırdatma, yerlere çöp atma… İllaki küçükken bu uyarıların birkaçına maruz kalmışızdır. Hepimizin ailesinde değişikliğe uğrasa da, belli başlı görgü kuralları, toplumumuzu şekillendiren ve saygıyla birlikte yaşamamızı mümkün kılan önemli sosyal detaylar.
Ama dünyamız değişti, değişmeye devam ediyor ve edecek. Bu demek oluyor mu ki kurallarımızı ve birbirimize olan saygımızı bir kenara bırakıp düzensizlik içinde yaşayalım? Elbette hayır!
Milenyum ile birlikte hayatımıza giren “netiquette” kavramı, köken olarak Fransızcaya dayanıyor ve sosyal yaşamdaki davranış bilgileri ve görgü kurallarının interNETe uyarlanmış halini ifade ediyor.
Evet, yepyeni bir dünya ile karşı karşıyayız ve buna çok hızlı bir biçimde adapte oluyoruz ama unutmamalıyız ki dijital dünya, gerçek dünyamızın bir uzantısı. Belki anonimiz, belki kimseye göstermediğimiz bir yanımızı rahatça gösterebiliyoruz, belki olduğumuzdan çok daha farklı davranıyoruz ama birlikte yaşamaya dair kurallar değişmiyor ve birbirimize olan saygımız bundan etkilenmemeli.
Uzaktan çalışma kültürü hayatımıza iyice yerleşmişken ve koltuğundan ayrılmaya pek de niyeti yokken, iş dünyasındaki dijital varlığımızı daha görgülü ve saygılı hale getirmek için birkaç ayrıntıyı sizlerle paylaşmak istedik.
Kısacası kibar olup, sosyal-kültürel değerlere ve birbirimize saygı ekseninde sürdürdüğümüz standartlarımızı dijitalde de yansıtmaya özen göstermeli, bize yapılmasını istemediğimiz şeyleri başkalarına yapmamalıyız.
Saygılı, görgülü ve siber zorbalıktan uzak bir internet dünyası dileriz.
Belirsizliğin giderek arttığı dönemlerde çalışanların motivasyonunu yüksek tutmak, şirketlerin güçlü kalabilmesi için olmazsa olmaz.
Günümüzde teknoloji hızla ilerliyor, yapay zekâ ve otomasyon neredeyse her işin bir parçası haline geldi. Artık pek çok işimizi bu teknolojik yardımcılarla daha hızlı ve verimli yapabiliyoruz. Ama ne olursa olsun, iş hayatının merkezinde hala insana özgü
Gün içinde kendimizi akışa kaptırıyoruz. Uzayıp giden yapılacaklar listesi, bitmek bilmeyen toplantılar ve yetişmesi gereken işler arasında kendimizi bir döngüye sıkışmış gibi hissetmek oldukça normal.
İK ekipleri, iki farklı kuşağın arasında kalmış durumda, adeta bir köprü kurma sanatıyla uğraşıyor. Bir tarafta detaylı raporlar ve düzenli toplantılar bekleyenler, diğer tarafta kamerası kapalı toplantıya katılanlar…
Hikaye anlatıcılığı, insanlarla güçlü bir iletişim ve bağlantı kurmanın etkili yöntemlerinden biri. Aynı zamanda, her beceri gibi, yeterli ilgi ve çalışmayla geliştirilebilen bir beceri.
Yapay zeka, İnsan Kaynakları süreçlerine ciddi bir derecede entegre olmuş durumda. “GenAI One Year Later” başlıklı Gartner Webinar’ında Eser Rızaoğlu’nun aktardığına göre, 2022 yılında İK fonksiyonlarının %52'si GenAI’ı keşif aşamasındayken, bugün %49'u b
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
Formu doldurarak veya
hello@4c1h.com email adresi ile bize ulaşabilirsiniz.