Korona günleri getirdiği tedirginlik ve tedbirler ile beraber birçok alışkanlığımızı da değiştirecek gibi duruyor.
Bu haftanın başından itibaren sayısı oldukça yüksek şirket, evden çalışma sistemini devreye soktu. Belirli saatler içinde masa başından çalışmaya alışkın olan ve vücut saati dahi günlük iş akışına göre hareket etmeyi öğrenmiş birçok çalışan için bu dönem zorlu geçeceğe benziyor. Evden çalışırken disiplini sağlamak, verimli iş sürekliliğini kontrol altına almak, dikkat dağıtacak ögelerden kaçınmak sanıldığı kadar kolay olmasa da görüldüğü kadar da zor değil!
Evden çalışmaya alışmaya çalışan beyaz yakalı arkadaşlarımız için 10 maddelik bir liste oluşturduk. İlk günler zor da olsa, buradakileri uyguladığınız sürece eminiz ki üçüncü günden sonra faydasını göreceksiniz!
Sağlıklı günlerde yeniden bir araya gelmek üzere...
1. Saatlere sadık kalın.
Her gün 7’de uyanıyorsanız, yine 7’de uyanın.
12’de öğlen yemeği yiyorsanız, yine 12’de yiyin.
Kahve saatiniz, mola saatiniz belliyse, bu saatlere elinizden geldiğince sadık kalın. Alışkanlıklarına bağlı kalmak, vücudunuza iyi gelecek, inanın!
2. Yola harcadığınız zamanda neler yapmalı?
Her gün işe giderken harcadığınız zamanı evde esneme hareketleri yaparak harcayabilirsiniz. Ya da poğaça & çay ile geçiştirdiğiniz kahvaltınızı, kendinize harika bir omlet yaparak güzelleştirebilirsiniz. Sabah her zamanki saatinizde kalkıyorsunuz unutmayın, mesai başlayana kadar vaktiniz bol! :)
3. Sosyalleşmenin yerine alternatifler üretin.
Ofis ortamlarının en güzel kısmı sosyalleşmek, iş arkadaşlarınızla öğlen yemekleri yemek, kahve molaları vermek. Evde olunca bu durum ortadan kalkıyor. Bunun yerine öğlen aralarında fiziksel olarak sizi yormayacak (ev temizlemeye kalkışmayın mesela!) aktiviteler bulun, canınız sıkılmasın hem de kafanız boşalsın. Netflix’ten istediğiniz bir diziyi açın, kitabınızdan okuyun, çiçeklerinizle ilgilenin, sevdiğiniz bir arkadaşınızı arayın.
4. Çalışma ortamınız neresi?
Evde de olsak, nerede çalıştığımız çok önemli. Yatakta ya da kanepede uzanarak çalışmak sizi aşırı rehavete kaptırabilir. Evin en aydınlık yerinde kendinize uygun bir çalışma ortamı yaratabilirsiniz. Kalabalık yaşıyorsanız, mümkünse en sessiz köşelerden biri işinizi görecektir. Ara sıra yer değiştirmek iyi gelebilir. Mutfakta, salonda, yatak odasında... Neresi olduğundan daha çok hem sizin içinizi açacak hem de sessiz bir alan olması önemli.
5. Mesai bitmişse, bitmiştir.
Ofis ortamında servise yetişmek ya da herkesle birlikte çıkmak gibi sebeplerden mesai sonunda genelde bilgisayarımızı alıp çıkarız. Evde böyle tetikleyici bir sebep olmadığı için bazen zamanı unutabilir, kapıldıkça kapılabilir, iki günün işini tek akşamda bitirmeye kadar işi vardırabilirsiniz. Bunu yapmayın. Mesainiz bittiğinde, o günün görevlerini bitirdiğinizde bilgisayarınızı kapayın. Dönüş yolu için harcadığınız zamanın size kalmasının tadını çıkartın.
6. Ev toplantılarında ne yapsak, ne yapmasak?
Evden çalışma düzeni ile birlikte Skype ya da Teams bazlı online toplantılar zirveye yerleşmiş durumda. Peki evden bağlanılan toplantılarda dikkat edilmesi gereken kurallar var mı? Ortamın olabildiğince sessiz olması, pijamayla olmamanız :), sesinizin karşı tarafa iyi gittiği vb. maddelere dikkat etmekte fayda var. Normalde toplantılarda nasıl dakikseniz, online görüşmelerde de aynı saygıyı göstermeli ve vaktinde toplantıya bağlanmalısınız.
7. Dikkat dağıtanlardan uzak durun.
Dikkatinizi en çok neyin dağıttığını en iyi siz bilirsiniz. Açık bir televizyon mu, sürekli konuşan aile bireyleri mi, yoldan geçen arabalar mı... Hangisiyse bunlardan uzak durmaya özen gösterin.
8. Çocuklu çalışanlar...
Okulların da tatil edilmesiyle birçok çalışan çocuğu ile birlikte evden çalışmaya çalışıyor. Özellikle küçük çocuklu ebeveynlerde bu durum epey zor. Size yardımcı olacak biri varsa zaten sorun yok ancak çevrenizde böyle biri yoksa iş biraz daha başa düşecek demektir :( Hem çocuğunuzla yeterince ilgilenmek hem de işlerinizin aksamaması için çocuğunuzun uyuduğu saatlerde gelecek dönemin işlerini toparlamak, kalanında da çocuğunuzla vakit geçirmek en ideal olanı gibi duruyor... Ancak bu durum da sizi fiziksel olarak yoracaktır. Kendi durumunuzu bilerek, gerekirse eşinizle de iş bölümüne giderek durumu en iyi seviyeye çekebilirsiniz.
9. Her kriz bir fırsatı saklar.
Dünyanın çalışma düzeninin çevik ve uzaktan çalışma kültürüne tamamen geçmesi çok uzak bir gelecekte değil. Ofis ortamları yakın bir zamanda eskide kalmış olacak. Bu durumu geleceğin bir alıştırması olarak görün ve tadını çıkartmaya bakın.
10. İş iştir.
Son olarak, nerede olursak olalım, günün sonunda işimizin sorumluluğunun bizde olduğunu yetişkinler olarak zaten biliyoruz. İster evde, ister parkta, ister ofiste. Nereden çalışırsak çalışalım, en yüksek verimi sağlayacak kişisel koşullarımızı en iyi biz biliriz, bunlara göre uyum sağlamak için elimizi taşın altına atmaktan başka çaremiz yok...
the 4C1H team
Bu metinde deneyim sözcüğünün çeşitli karşılıkları üzerinde durarak bilgilerimi tazelemek istiyorum. Tıpkı yeni bir sözcük türetmek için ölü dillere dönerek oradan kök almak gibi, deneyim sözcüğünün çeşitli disiplinlerdeki anlamlarına bakarak yeni fikirle
Felaketi bire bir yaşayanlar oldukça zor bir dönemden geçerken, uzaktan takip eden bizler de ikincil travma sahibi olduk. Hepimiz çalışırken bile haberleri dinliyor, depremzedelerin acılarına ortak olmaya çalışıyoruz. Peki bu süreçte, ikincil travmaya sa
Bu ay okuduğum bir makale* beni kurumsal nezaket kavramını düşünmeye sevk etti. Kurumsal nezaket, bir kurum içerisindeki çalışanların, liderlerin kendi ekip arkadaşlarıyla, müşterileriyle, tedarikçileriyle iletişim kurarken bunu saygı, empati ve nezaket ç
Geçtiğimiz hafta bir müşterimiz ile yaptığımız toplantıda, üzerinde sonradan da epey düşündüğüm bir soru geldi: ‘Bu kadar yüksek enflasyonun, rekabetin olduğu bir ortamda ben değerler iletişimi ile çalışanların gözündeki inandırıcılığımı nasıl sağlarım, o
Bu blogda bugüne kadar pek çok psikolojik ve hatta edebi olguyu çalışan deneyimiyle ilişkilendirdik. Çalışma hayatı doğası gereği birçok farklı alandan öğeleri içinde barındırıyor ve biz de onu bu öğelerle açıklayabiliyor, anlamlı hale getirebiliyoruz. Bu
2022’yi iyisiyle kötüsüyle geride bıraktık. Ülke gündemi bir yana benim için yeniliklerle dolu bir seneydi. Bu yeniliklerden biri de 4C1H ile başlayan yolculuğum oldu. Temposu yüksek, keyifli ve bir o kadar da öğretici bir yıl geçirdim. Peki neler mi öğre
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
Formu doldurarak veya
hello@4c1h.com email adresi ile bize ulaşabilirsiniz.