the HR Communicators olarak ekim ayına vedamızı dün akşam ATÖLYE’de Penti İK Direktörü Selim Arda Üçer ile sohbet ederek gerçekleştirdik. 12.si düzenlenen ‘the HR Communicators’ın bu ayki konusu ise 70 Yıllık Kültür Birikimi ve Hayaller’di. Aramızda AvivaSA, GittiGidiyor, Domino’s, LCWaikiki, Ozon Tekstil, BiggPlus, Türk Telekom, Generica İlaç, CK Enerji, Multinet, Kolay İK, Zurich Sigorta, Metro-Cach & Carry, Webhelp ve daha pek çok şirketten katılan İK Profesyonelleri vardı.
1950’lerde naylon çorap üretimi ile ticari hayatına başlayan Penti’de sadece 14 aydır görevinin başında bulunan Arda Üçer, yola çıktıklarında ekibi ile birlikte hayalinin gün sonunda anlatacak bir hikaye yazabilmek olduğunu söyleyerek konuşmasına başlıyor.
Marka bilinirliği, ticari başarısı, müşteri merkeziyetçiliği çok yüksek bir şirket olduğu halde temel İK sistemleri eksikliği ve sürdürülebilirliği konusunda sıkıntılar yaşayan Penti’nin, özünde girişimci-profesyonel bir şirket olduğunu unutmadan kolları sıvar Arda Bey ve ekibi. Resimde kullanılan, ressam tarafından hoşa gitmeyen bazı yerlerin düzeltilmesi/değiştirilmesi anlamına gelen ve ne tesadüftür ki içinde markanın da ismini taşıyan Pentimento tabirini yanlarına alarak kendi kültürlerindeki değişiklikler için yola koyulurlar.
İlk etapta şirketin mevcut durumunu, geçmişinden gelen güçlü yanlarınıve sistemsel olarak yapılması gerekenleri çalışan ve yönetim tarafından beklenilenleri tanımlarlar.. Ardından hayallerini ön plana alırlar ve bu hayalleri kurarlarken de hiç cimri olmazlar: küresel bir oyuncu olmaktan, çok kanallı deneyim yaratan bir moda markası olmaya kadar geniş bir yelpazede zihinlerini açarlar. Var olan sorunları çözmek ve hayallere gitmek için gerçeklerden de kaçmazlar; odaklarına, yönetim kültürünü, çalışan beklentilerini ve yine kendi hayallerini alırlar.
Mevcut sorunları anlamaya ve çözmeye yönelik çalışmaları yaparken herkesi tek tek dinlemeyi ihmal etmezler: 320 kişiye dokundukları 18 adet workshop gerçekleştirirler:
‘Her workshop’un sonunda şirket içerisinde memnuniyetsizlik yaratan bir şeyi mutlaka ama mutlaka değiştirdik ve güven ortamını bu şekilde yaratmayı başardık.’’
diyen Arda Bey özetle yaptıklarını şu şekilde sıraladı:
‘’Temelde tüm İK sistemlerini yeniden ele aldık, gündemi İK olarak kendimiz belirledik, profesyonel tarafın girişmci tarafla dengeli şekilde bir kültür haline gelmesini sağlamaya çalıştık, organizasyonu sadeleştirdik. En önemlisi de neyi neden yapabileceğimizi ya da yapamayacağımızı herkese tek tek açıkladık. Bize danışan hiç kimseyi geri çevirmedik. Çok uzun yıllardır Penti içerisinde olan ve sistemsizliklere kemikleşmiş gözü ile bakan personele dahi birebir iletişimle dokunarak onların bize kapı açmasını sağladık.’’
Sorunları anladıktan, hayalleri kurduktan ve ne yapabileceklerine baktıktan sonra yol haritalarını çizerler; yönetime, çalışanlara ve İK olarak kendilerine tek tek ödevler belirlerler. Dönüşüm yolculuğunda herkese bir görev verirler. Tüm bu görevleri, hayalleri ve bakış açılarını da ritmikişveren markası adı altında toplarlar: Çünkü ritim değişirse, dans değişir!
Müzik konseptli işveren markası adı altında tüm basamakları belirleyerek çalışmalarını sürdürürler, bugün hala daha da sürdürüyorlar. Bugün geldikleri noktada ise artık anlatacak bir hikayeleri var. Diğer değişimleri ise Arda Bey sıralıyor:
‘Şirketteki tüm çalışanlar bir sorunları olduğunda nereye gideceğinden çok emin. Etkinliklere katılım oranları daha fazla. Teşekkür, bir şirket kültürü olma yolunda hızla ilerliyor. Danışmanların ilgisini çeken bir şirket olmaya başladık bile.’
Henüz gerçekleştiremedikleri birçok hayalleri de var elbet. Bunlar için de bakiye hayallertabirini kullanan Arda Bey, tüm bu hayalleri bir gün gerçekleştirseler dahi tüm İK profesyonellerine de öğüt niteliğinde olacak şu cümleyi söyleyerek konuşmasının sonlarına geliyor:
‘Herkesi ve her sorusunu dinleyebilirsin ancak herkesin her sorusuna her zaman mutlu edecek bir yanıt bulamayabilirsin.’
Dün akşam; uzun soluklu, köklü, Türkiye’nin en bilinen markalarından Penti’nin ritim dolu dönüşüm hikayesi sayesinde pentimentoya tempolu ve farklı bir bakış açışı ile yaklaştık ve çok güzel zaman geçirdik.
Başta Penti İK Direktörü Selim Arda Üçer ve ritmik ekibi olmak üzere, 12.the HR Communicators’ta bizimle birlikte olan tüm katılımcılarımıza harcadıkları değerli zamanları ve güzel enerjileri için çok teşekkür ederiz!
13. the HR Communicators’ta tekrar görüşmek üzere!
Birçok kişinin ve farklı kültürlerin bir arada olduğu çalışma ortamı içinde herkesin aynı şeye inandığı bir ahlak anlayışı yaratabilmek mümkün mü? Evet mümkün! Yazdığımız adımlarla etik bir kültür anlayışı yaratarak…
Uzaktan çalışma disiplini, çalışan deneyimi penceresinde çok yeni bakış açıları kazandırdı. Artık yapılması gerekenler, üzerine düşünülmesi gerekenler çok daha farklı. Bu durumun hem artıları hem eksileri var. Birçok araştırmadan çıkan verileri derledik.
Uzaktan çalışmanın hayatımıza girmesi ile artık bırakmamız gereken alışkanlara bir göz atalım!
Dünya Değerler Günü'nde değerinizi fark edin!
“Az çoktur” yani daha bilinen haliyle “Less is more” tabiri, genellikle mimaride, artık indirgenemeyecek kadar güzel bir şey yaratmak anlamına geliyor. Bu elbette günümüzde bir yaşam tarzı halini aldı ve bu sözden öğreneceğimiz çok şey var!
Uzaktan çalışma kültürü hayatımıza iyice yerleşmişken ve koltuğundan ayrılmaya pek de niyeti yokken, iş dünyasındaki dijital varlığımızı daha görgülü ve saygılı hale getirmek için birkaç ayrıntıyı sizlerle paylaşmak istedik.
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
You may contact us via hello@4c1h.com
or by filling the form below: